
Washington'da hava bugünlerde biraz gergin. Beyaz Saray'ın o meşhur koridorlarında, iki liderin sesleri yankılandı. Joe Biden ve Recep Tayyip Erdoğan — dünya siyasetinin bu iki ağır topu, bir kez daha karşı karşıya geldi.
Görüşme öncesinde herkesin aklında aynı soru vardı: "Bu sefer ne olacak?" Çünkü malum, son dönemde ilişkiler pek de iç açıcı değil. F-35'ler, S-400'ler, Suriye politikası derken, ortada ciddi bir yumak var.
Masada Neler Vardı?
Kaynaklar, görüşmenin ilk yarım saatinin oldukça "resmi" geçtiğini söylüyor. Ancak iş kritik konulara gelince — ki burada doğalgaz ve terörle mücadele başı çekiyor — tonlar biraz yükselmiş. Biden'ın masaya vurduğu anlar bile olmuş, diyenler var!
- Doğu Akdeniz'deki gerilim
- NATO'daki son gelişmeler
- İsveç'in NATO üyeliği konusu
- Ukrayna savaşına dair pozisyonlar
Özellikle son madde, görüşmenin kırılma noktalarından biri olmuş. Türkiye'nin dengeli politikası, ABD tarafından — nasıl desem — "yeterince sert bulunmamış". Washington'daki bazı çevreler, Erdoğan'ın bu tavrını "stratejik belirsizlik" olarak yorumluyor.
Sonuç: Ateşkes mi, Soğuk Savaş mı?
Resmi açıklamalar her ne kadar "verimli görüşme" dese de, koridorlardaki fısıltılar bambaşka bir hikaye anlatıyor. Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkilinin (adını vermeyeyim) dediğine göre, taraflar en azından iletişim kanallarını açık tutma konusunda anlaşmış. Küçük bir umut ışığı yani.
Ancak şu da var: Biden yönetimi, Türkiye'ye yönelik baskıları artırmaktan vazgeçmiş değil. Özellikle Kongre'nin bazı üyeleri — ki aralarında Yunan lobisinin güçlü temsilcileri de var — Ankara'ya yeni yaptırımlar için adeta can atıyor.
Peki ya Türkiye? Onlar da boş durmuyor tabii. Diplomasinin arka bahçesinde, Rusya ve Çin'le yapılan görüşmeler hız kesmeden devam ediyor. Sanki bir mesaj verir gibi: "Batı bizi kaybedebilir..."