
Washington'dan gelen son dakika açıklamaları, uluslararası diplomasi sahnesinde yeni bir gerilimin fitilini ateşledi. Antony Blinken - ABD'nin eski Dışişleri Bakanı ve şimdilerde siyasi analist - Avrupa'nın Filistin kararına dair oldukça sert ifadeler kullandı.
"Bu, diplomasi tarihinde görülmüş en büyük stratejik hatalardan biri olabilir" diyen Blinken, Brüksel'deki karar mercilerini adeta yerden yere vurdu. Ona göre, Avrupalılar "henüz tütmekte olan yangına benzin dökmekten" başka bir şey yapmıyor.
Neden şimdi?
Blinken'in eleştirilerinin odak noktası, zamanlama meselesi. "Tam da bölgede kırılgan bir ateşkesin sürdüğü şu günlerde..." diye başlıyor ve devam ediyor: "Bu tür sembolik hamleler, İsrail-Filistin arasındaki gerginliği daha da artırmaktan başka işe yaramaz."
Peki ya Avrupa'nın savunması? Brüksel kaynakları, kararın "uzun vadeli barış sürecine katkı sağlamak" amacıyla alındığını iddia ediyor. Ancak Blinken buna katılmıyor: "Barış, tek taraflı tanımalarla değil, masada yapılacak gerçek müzakerelerle gelir."
Beyaz Saray'ın sessizliği
İlginç olan, şu anki Biden yönetiminin bu konuda sessiz kalması. Bazı uzmanlar bunu "iki ateş arasında kalmak" olarak yorumlarken, diğerleri "bekle-gör" politikasının devrede olduğunu söylüyor.
Ortadoğu'da dengelerin sürekli değiştiği şu günlerde, Blinken'in bu çıkışının yankıları uzun süre devam edecek gibi görünüyor. Kulislerde konuşulanlara göre, İsrail hükümeti bu açıklamaları "memnuniyetle" karşılamış durumda.
Son dönemde diplomasi arenasında yaşanan bu gelişme, uluslararası ilişkiler ders kitaplarına girecek türden bir örnek teşkil ediyor. Peki sizce - Avrupa erken mi davrandı, yoksa geç kalmış mıydı?