Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Türkiye'nin Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi Taraflar Konferansı'nın 31'inci dönemine (COP31) ev sahipliği yapacak olmasının, ülkenin uluslararası platformlardaki artan ağırlığının ve çok taraflı süreçleri yönetme kapasitesinin güçlü bir teyidi olduğunu belirtti.
Diplomatik Başarının Meyvesi
Yılmaz, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, uzun süredir devam eden yoğun diplomatik müzakereler sonucunda COP31 ev sahipliğini üstlenmekten büyük mutluluk duyduklarını ifade etti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, bu süreçte emeği geçen Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, İklim Değişikliği Başkanlığı ve Dışişleri Bakanlığı başta olmak üzere tüm kurumlara teşekkürlerini iletti.
Yılmaz'ın vurguladığına göre, bu önemli karar Türkiye'nin uluslararası arenadaki yükselen profilini ve çok taraflı süreçleri başarıyla yönetme yeteneğini net bir şekilde ortaya koyuyor.
İklim Değişikliği ve Türkiye'nin Yeşil Dönüşümü
Cumhurbaşkanı Yardımcısı, iklim değişikliğinin sadece çevresel bir sorun olmadığını, sürdürülebilir kalkınma hedeflerinden küresel ekonomik istikrara kadar pek çok alanı tehdit eden ortak bir mücadele alanı olduğunu vurguladı.
Yılmaz, COP31 Başkanlığı döneminde Avustralya ile yakın işbirliği içinde çalışacaklarını belirterek şunları kaydetti: "Kuzey ile güney arasında köprü oluşturan, adil, hakkaniyetli, kapsayıcı, tüm tarafların görüşlerini dikkate alan ve tam şeffaflıkla ilerleyen bir süreç yürütmeyi hedefliyoruz."
Sürdürülebilir Kalkınma ve Somut Adımlar
Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın ortaya koyduğu 2053 Net Sıfır Emisyon hedefi doğrultusunda, sürdürülebilirlik ve yeşil dönüşüm çalışmalarını kalkınma politikalarının merkezine yerleştirdiklerini açıkladı.
Yılmaz'ın paylaştığı verilere göre, yenilenebilir enerji alanındaki yatırımlar sayesinde bu kaynakların toplam kurulu güç içindeki payı %60'ın üzerine çıkmış durumda. Bu yıl yasalaşan İklim Kanunu ile dönüşüm sürecini daha da hızlandırdıklarını belirten Yılmaz, enerji verimliliği, temiz ulaşım, döngüsel ekonomi ve Emine Erdoğan'ın himayesinde yürütülen Sıfır Atık projesi gibi birçok alanda somut adımlar atmaya devam ettiklerini ifade etti.
Son olarak Yılmaz, önümüzdeki yıl düzenlenecek NATO Zirvesi ile birlikte COP31'e ev sahipliği yapacak olmalarının, Türkiye'nin uluslararası işbirliğine ve küresel yönetişime sunduğu katkıyı daha da güçlendireceğini vurguladı. Cumhurbaşkanı Yardımcısı, COP31 Başkanlığı ve ev sahipliğinin küresel iklim müzakerelerine yeni bir ivme kazandırmasını, ülkeler arası dayanışmayı güçlendirmesini ve sürdürülebilir kalkınma hedeflerine somut katkılar sunmasını diledi.