Hava durumu nasıl derler ya, tam da o esnada Ankara'ya doğru alçalan uçağın camından görünen bulutlar, adeta yoğun diplomatik trafiğin yansıması gibiydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Washington'daki NATO Zirvesi'nden dönüyordu ve heybede hayli dolu bir diplomasi maratonu vardı.
Özel uçak, saatler 16.00'ı gösterdiğinde Esenboğa Havalimanı'na iniş yaptı. O anı görenler için sıradan bir iniş değildi bu - küresel politikanın nabzının attığı bir hafta sonrasında vatana dönüşün simgesiydi adeta.
Tarihi Zirveden Notlar
Washington'da geçen günler, sandığımızdan daha yoğundu aslında. Erdoğan, tam 10 farklı ülke lideriyle bir araya gelmişti. Her biri ayrı önem taşıyan bu görüşmelerin gölgesinde, Ukrayna meselesi öne çıkıyordu doğal olarak.
Zirvenin belki de en çarpıcı yanı -ki bunu söylemekte fayda var- Ukrayna için alınan kararlardı. F-16'ların transferi konusunda somut adımlar atılmıştı mesela. Rusya'ya karşı yaptırımlar ise masanın en sıcak başlıklarından biri olmuştu.
Şöyle bir düşününce: Dünya liderleri bir araya geliyor ve küresel dengeler yeniden şekilleniyor. İşte tam da bu yüzden Washington'daki her dakika kıymetliydi.
Yolda Bile Dinlenme Yok
Uçuş sırasında bile tam anlamıyla 'boş' geçen zaman yoktu aslında. Cumhurbaşkanı, uçakta çeşitli brifingler almıştı. Gündem o kadar yoğundu ki -inanın- dinlenmeye fırsat bulamamıştı bile.
Ankara'ya varışından hemen sonra, Bilkent'teki Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ne geçti Erdoğan. Orada da bekleyen işler vardı elbette. Çünkü diplomasi asla bitmez - sadece mekan değiştirir.
Gelen bilgilere göre, başkanın programı yine tıka basa doluydu. Yurda dönüş, yeni çalışmaların başlangıcı demekti nihayetinde.
Son Dakika Gelişmeler
Zirve sırasında dikkat çeken bir diğer nokta, Türkiye'nin bölgesel ve küresel meselelerdeki aktif rolüydü. Sanki her görüşmede biraz daha pekişti bu pozisyon.
Ukrayna meselesinde alınan kararların pratiğe dökülmesi için çalışmaların hızlanacağı konuşuluyor. F-16 transfer süreci ise -anladığım kadarı- beklenenden daha hızlı ilerliyor.
Velhasıl, Washington'dan dönen uçak sadece bir lideri getirmemişti. Adeta yeni bir diplomasi döneminin startını vermişti. Bakalım önümüzdeki günler neler gösterecek?
