
Ankara'da diplomasi sahnesine bugün oldukça beklenmedik bir hareketlilik geldi desek yanlış olmaz. Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlanan bir Cumhurbaşkanlığı kararı, kariyerini Dışişleri'nde şekillendirmiş isimlerden birini çok daha kritik bir pozisyona taşıdı.
Musa Kulaklıkaya artık yeni görevinde! Evet, tam da duyduğunuz gibi—kendisi Dışişleri Bakan Yardımcılığı koltuğuna oturuyor. Peki kimdir bu Kulaklıkaya? Diplomasi camiasının içinden gelen, hatta bir dönem Birleşmiş Milletler nezdinde Türkiye Daimi Temsilci Yardımcılığı bile yapmış biri. Yani dosyası kabarık, tecrübesi derin.
Aslında atama haberleri öncesinde de adı sıkça geçiyordu kulislere. Ama kimse bu kadar hızlı olacağını tahmin edememişti doğrusu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan imzasıyla resmileşen atama, birçok kesim tarafından "yerli ve millî bir hamle" olarak yorumlanırken, diplomasiye taze bir bakış açısı getireceği de konuşuluyor.
Peki Ya Önceki Görevler?
Kulaklıkaya, son olarak Dışişleri Bakanlığı'nda Müsteşar Yardımcısı olarak görev yapıyordu. Yani bürokrasinin tam kalbinde, stratejik kararların alındığı masalarda oturuyordu. Tabii bu son atamayla birlikte artık sadece içeride değil, uluslararası arenada da çok daha fazla görünür olacak.
— Ne de olsa Dışişleri Bakan Yardımcılığı, Türkiye'nin dış politikasının yürütülmesinde Bakan'dan sonraki en etkili isimlerden biri demek. Strateji belirlemeden, ikili görüşmelere; kriz yönetiminden, uluslararası kuruluşlarla ilişkilere kadar geniş bir yelpazede söz sahibi.
Bu arada unutmadan—Kulaklıkaya aynı zamanda büyükelçi unvanını da taşıyor. Yani protokoldeki ağırlığı bir hayli fazla. Özellikle Birleşmiş Milletler tecrübesi, onu çok uluslu diplomatik müzakereler konusunda bir adım öne çıkarıyor.
Peki Neden Şimdi?
Aslında tam zamanı mı, yoksa beklenen bir hamle mi—orasını tam kestirmek zor. Ama dış politikada son dönemde yaşanan gelişmeler, özellikle de bölgesel krizler ve küresel diplomatik gerilimler düşünülünce, tecrübeli bir ismin öne çıkarılması şaşırtıcı değil.
Kulaklıkaya'nın atanması, aynı zamanda Dışişleri'ndeki kadro politikasının da bir yansıması aslında. Kariyer diplomaslarının önemli mevkilere gelmeye devam ettiğini gösteriyor. Belki de içeriden yetişmiş, sistemi iyi bilen birinin atanması, kurum içi motivasyonu da artıracaktır—kim bilir?
Sonuç olarak, diplomasi dünyamızda yeni bir sayfa daha açılıyor. Kulaklıkaya'nın bu yeni rolünde neler yapacağını, hangi politikalara imza atacağını hep birlikte göreceğiz. Bekleyip görmekten başka çare yok!