Dünya diplomasi sahnesinde beklenmedik bir hareket—adeta sessiz bir fırtına gibi—uluslararası medyayı salladı. Emine Erdoğan'ın kaleminden dökülen o satırlar, sınırları aşarak küresel bir vicdan muhasebesine dönüştü.
Olay şu: Türkiye Cumhurbaşkanı'nın eşi, eski ABD First Lady'si Melania Trump'a kişisel bir mektup kaleme almış. Öyle sıradan bir yazışma değil bu. Gazze'deki insani dramı tüm çıplaklığıyla anlatan, adeta kelimelerle çizilmiş bir tablo.
Küresel Yankı: Basın Dünyası Neden Bu Kadar İlgi Gösterdi?
New York Times'tan BBC'ye—Le Monde'dan Al Jazeera'ya—dünya medya devleri bu mektuba sayfalarında geniş yer ayırdı. Neden mi? Çünkü bu, sıradan bir diplomatik yazışmanın çok ötesinde, insanlığın ortak vicdanına hitap eden bir belgeydi.
Mektupta vurgulananlar: sivil kayıplar, yıkılan hastaneler, açlıkla boğuşan çocuklar. Öyle ki, rakamlar soğuk duruyor karşımızda—ama Emine Hanım'ın satırları bu rakamlara ruh katıyor, can acısını hissedebiliyorsunuz.
Melania Trump'ın Yanıtı Bekleniyor
Peki ya karşı taraf? Diplomasi koridorlarında fısıltılar dolaşıyor: Trump ailesinin bu mektuba nasıl cevap vereceği merak konusu. Belki de suskunluk—ya da belki sürpriz bir açıklama. Kim bilir?
Şu kadarını söyleyebiliriz: Bu mektup, sadece iki ismin değil, iki ülkenin—hatta tüm dünyanın—insani politikalara bakışını sorgulatıyor. Ve insan hakları savunucuları, bu adımı "cesur ve zamanında" diyerek selamlıyor.
Sonuç olarak? Emine Erdoğan'ın kalemi, uluslararası arenada nadir görülen bir etki yarattı. Belki de unuttuğumuz bir şeyi hatırlattı hepimize: Diplomasi bazen en güçlü silahtır—kelimelerle yazılan.
