Cumhurbaşkanı Erdoğan'dan Gazze Zirvesi Sonrası Kritik Açıklamalar: 'Dünya Bu Vahşete Seyirci Kalamaz'
Erdoğan Gazze Zirvesinden Döndü: Kritik Açıklamalar

Tam da dünya bu insanlık dramına ne kadar daha seyirci kalacak diye sorarken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Mısır'daki o kritik Gazze zirvesinden döndü. Ve döner dönmez de önemli açıklamalarda bulundu. Sanki her şey çok hızlı gelişiyor gibi, değil mi?

Kahire'de düzenlenen ve gerçekten de bölgenin kaderini etkileyecek nitelikteki zirvede Erdoğan'ın söyledikleri aslında Türkiye'nin bölge politikasının da bir yansımasıydı. İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını 'insanlık dışı' diye nitelendirdi. Dünya liderlerine de seslendi: 'Bu vahşete dur demek hepimizin görevi.'

Zirvedeki Diplomatik Hamleler

Aslında olan biten sadece bir toplantıdan ibaret değil. Erdoğan orada adeta bir insani diplomasi sergiledi. Uluslararası toplumu -bir an önce- harekete geçmeye çağırdı. İnsani yardım koridorunun derhal açılması gerektiğini vurguladı. 'Mazlumların sesi olmak zorundayız' derken, her kelimesiyle bunu hissettirdi.

Zirve boyunca yaptığı ikili görüşmeler de en az zirvenin kendisi kadar önemliydi. Farklı ülkelerden liderlerle bir araya geldi, fikir alışverişinde bulundu. Türkiye'nin bölgedeki denge unsuru rolü bir kez daha kendini gösterdi. Kim bilir, belki de bu görüşmeler önümüzdeki günlerde yeni kapılar açacak.

Türkiye'nin İnsani Yardım Çabaları

Şunu söylemeden geçemeyeceğim: Türkiye, bu krizde gerçekten de insani diplomasinin bayraktarlığını yapıyor. Erdoğan'ın açıklamalarında da altı çizildiği gibi, Gazze'ye yardım ulaştırma konusunda üzerine düşeni fazlasıyla yapmaya hazır. Fakat -ve maalesef- uluslararası toplumun daha fazla inisiyatif alması gerekiyor.

Zirveden çıkan sonuçlar aslında hepimizin tahmin ettiği gibi: Bölgede kalıcı barış için daha çok yol var. Ancak Türkiye'nin bu süreçteki aktif rolü kimse tarafından göz ardı edilemez. Erdoğan'ın dönüşüyle birlikte, önümüzdeki günlerde bu konuda yeni gelişmeler beklemek yanlış olmaz.

Peki ya sonra? Zirvedeki temennilerin eyleme dönüşüp dönmeyeceğini hep birlikte göreceğiz. Bir insan olarak umuyorum ki, bu diplomatik çabalar bir an önce meyvesini verir de Gazze'deki masum insanlar biraz olsun rahat nefes alabilir.