Dünya sahnesinde son dakika gelişmeleri yaşanırken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'dan İsrail yönetimine adeta bomba gibi düşen bir çıkış geldi. Öyle ki, bu sözler uluslararası arenada yankılanacak türden.
Erdoğan, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu için hiç tereddüt etmeden "kafir" nitelemesini yaptı - evet, yanlış duymadınız. Bu, Türkiye'nin bölgedeki insanlık trajedisine bakışını net bir şekilde ortaya koyan tarihi bir açıklamaydı.
"Bu Zulme Seyirci Kalmak Mümkün Değil"
Şunu açıkça söylemek gerek: Filistin'de yaşananlar artık insanlık onuruyla bağdaşır durumda değil. Erdoğan'ın da vurguladığı gibi, "Netanyahu kafirinin zulmüne asla ve asla seyirci kalamayız." Bu sadece siyasi bir duruş değil, aynı zamanda ahlaki bir yükümlülük.
Düşünsenize, çoluk çocuk demeden sivillerin hedef alındığı bir coğrafyadan bahsediyoruz. Uluslararası toplumun sessizliği ise gerçekten içler acısı.
Türkiye'nin Duruşu Net
Ankara'daki yetkililerle yapılan görüşmelerden edindiğim izlenim şu: Türkiye bu konuda geri adım atmayacak. Erdoğan'ın sözleri boşuna değil - arkasında güçlü bir diplomasi ve insani duruş var.
Şimdi asıl soru şu: Batı dünyası bu insanlık dramına ne zaman kayıtsız kalmayı bırakacak? Cevabı bilmek hepimizi heyecanlandırıyor doğrusu.
Son dönemdeki gelişmeleri takip edenler bilir: Türkiye, bölgede barış için kilit rol oynamaya devam ediyor. Bu açıklamalar da bu duruşun bir parçası aslında.
Peki ya Netanyahu? Onun politikalarının nelere mal olduğunu görmemek için kör olmak gerekiyor. Uluslararası hukuku hiçe sayan bu tutum, insanlık tarihinde kara bir leke olarak kalacak.
