
Tam da diplomatik hareketliliğin arttığı şu günlerde, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde dikkat çeken bir buluşma yaşandı. Recep Tayyip Erdoğan - evet, o isim - Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı'nın (TÜRKEV) yurtdışı temsilcilerini ağırladı. Ve bu, sıradan bir protokol görüşmesinden çok daha fazlasıydı.
Odaya yayılan o ciddiyeti hissedebilirdiniz. Erdoğan'ın masaya koyduğu konular, Türkiye'nin küresel duruşunu adeta özetliyordu. Kıbrıs meselesi - o kadim davamız - en ön sıradaydı. Filistin'deki insanlık dramı ise konuşmaların belki de en can acıtan kısmı.
"Dünya Beşten Büyük" Söylemi Yine Gündemde
Erdoğan'ın o meşhur "Dünya beşten büyüktür" çıkışı, bu buluşmada da yankılandı. Sanki her fırsatta altını çiziyor: "Bu sadece bir slogan değil, Türk dış politikasının temel taşı." BM sistemindeki adaletsizliklere vurgu yaparken ses tonundaki o kararlılık, dinleyenler üzerinde etkiliydi.
Yurtdışındaki vatandaşlarımızın haklarını koruma konusunda ise net bir mesaj verdi: "Nerede olurlarsa olsunlar, devletimizin güvencesi altındalar." Bu sözler, özellikle Avrupa'daki Türk toplumları için anlamlıydı.
Temsilcilerden Yoğun Katılım
Görüşmeye katılan isimler oldukça dikkat çekiciydi. YTB Başkanı Abdullah Eren, Dışişleri Bakan Yardımcısı Yasin Ekrem Serim... Her biri alanında söz sahibi isimler. Toplantıda ayrıca çeşitli ülkelerden gelen temsilciler de hazır bulundu.
Şunu söylemeliyim: Bu buluşma, Türkiye'nin yurtdışı politikasında yeni bir sayfa açabilir. Zira Erdoğan'ın temsilcilere verdiği talimatlar oldukça net. "Bulunduğunuz ülkelerde Türkiye'nin sesi olun" derken, aslında küresel diplomasideki iddiamızı da gözler önüne seriyordu.
Sonuç olarak? TÜRKEV zirvesi, Türk dış politikasının nabzını tutan önemli bir buluşma oldu. Kıbrıs'tan Filistin'e, BM reformlarından yurtdışı vatandaşlarımızın haklarına kadar uzanan geniş bir yelpazede mesajlar verildi. Ve şu kesin: Türkiye, uluslararası arenadaki etkin rolünü güçlendirmeye kararlı görünüyor.