Washington'daki hava bugün alışılmadık derecede elektrikliydi. Sanki şehrin tarihi dokusu, Beyaz Saray'ın o ikonik binasında yaşanacak olan tarihi buluşmanın heyecanını taşıyamıyormuş gibiydi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve Donald Trump - iki güçlü lider, dünya siyaset sahnesinin bu en prestijli adresinde bir araya geldi.
Odasından çıkıp koridorda yürürken Trump'ın yüzündeki o karakteristik gülümseme, basın mensuplarının flaşları arasında daha da belirginleşiyordu. Erdoğan ise her zamanki gibi kararlı ve sakin duruşuyla dikkat çekiyordu. İki liderin tokalaşması, sadece bir protokol hareketi değil, adeta iki ülke arasındaki ilişkilerin yeni bir sayfasını temsil ediyordu.
Masada Neler Vardı?
Görüşme odasında masanın üzerinde sadece bardaklar ve not defterleri yoktu. Aslında orada, Suriye'den F-35'lere, ekonomik iş birliğinden bölgesel güvenliğe uzanan geniş bir yelpaze duruyordu. Trump'ın "tarihi" olarak nitelendirdiği bu görüşme, gerçekten de öyleydi.
İşte o masada konuşulanların dikkat çeken başlıkları:
- Güvenlik İş Birliği: Terörle mücadele konusunda atılacak adımlar masaya yatırıldı. Özellikle PKK/YPG meselesinde somut gelişmeler kaydedildi.
- Ekonomik Ortaklık: Ticaret hacminin 100 milyar dolara çıkarılması hedefi konuşuldu. İki ülke iş dünyasının önündeki engellerin kaldırılması kararlaştırıldı.
- Savunma Sanayi: F-35 krizi ve S-400 meselesi detaylı şekilde ele alındı. Çözüm yolları arandı.
"Tarihi Anlaşma"nın Perde Arkası
Aslında bu buluşma, sadece iki liderin bir araya gelmesinden çok daha fazlasını ifade ediyordu. Dışişleri Bakanlığı'ndaki bir yetkilinin dediği gibi, "Bu, stratejik ortaklığın yeniden tanımlandığı bir andı."
Trump'ın Erdoğan'a hitaben söylediği "Sen harika bir leadsin" sözleri, basın mensuplarının kulaklarında yankılanırken, Erdoğan'ın cevabı da en az onunki kadar netti: "Türkiye olarak her zaman dostane ilişkilere açığız, ancak güvenlik konularında taviz vermeyiz."
Ve işte tam bu noktada, görüşmenin belki de en kritik kısmı yaşandı. İki lider, odada yalnız kaldıklarında - tercümansız, sadece göz temasıyla anlaşarak - çok önemli bir mutabakata vardılar.
Sonuçlar ve Beklentiler
Peki bu tarihi buluşmadan geriye ne kaldı? Aslına bakarsanız, Washington'daki hava hala elektrikli. Çünkü bu görüşme sadece bugünü değil, yarını da şekillendirecek kararları içeriyordu.
Dış politika uzmanlarına göre, bu zirve Türkiye-ABD ilişkilerinde yeni bir dönemin başlangıcı olabilir. Tabii ki, her zaman olduğu gibi, sözlerin eyleme dönüşmesini beklemek gerekecek.
Ancak şunu söyleyebiliriz: Beyaz Saray'ın o tarihi koridorlarında yankılanan adımlar, sadece iki lidere ait değildi. Onlar, iki müttefik ülkenin geleceğine dair umutları da taşıyordu.
