Ankara'dan beklenmedik bir hamle daha! Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, bugün öğle saatlerinde gerçekleştirdiği telefon görüşmesiyle uluslararası diplomasi sahnesinde yine gündemi belirledi. Görüşmenin diğer ucunda ise uzun süredir doğrudan temasın sınırlı olduğu bir isim vardı: Suriye Cumhurbaşkanı Beşşar Esad.
Kim derdi ki, son aylarda yaşanan gerilimlere rağmen bu diyalog kapısı bu denli net bir şekilde aralanacak? Görüşme, her iki tarafın da bölgedeki yeni denge arayışlarının somut bir göstergesi adeta. İlişkilerin normalleşme sürecinde belki de bir dönüm noktası olarak kayıtlara geçecek bu temas, önümüzdeki günlerde daha da anlam kazanacak gibi görünüyor.
Görüşmede Neler Konuşuldu?
Resmi açıklamalara göre, iki lider arasındaki telefon hattı oldukça yoğun bir içerikle çalıştı. İşte o maddeler:
- Bölgesel Gelişmeler: İki ülkeyi de yakından ilgilendiren bölgesel meseleler derinlemesine ele alındı. Özellikle terörle mücadele konusundaki koordinasyonun önemi vurgulandı.
- İkili İlişkiler: Yıllardır gergin seyreden ilişkilere nasıl bir yön verileceği masaya yatırıldı. Ticari ve ekonomik iş birliklerinin canlandırılması yönünde niyetler dile getirildi.
- Normalleşme Süreci: İki komşu ülke arasında adım adım ilerleyebilecek bir normalleşme yol haritasının temelleri hakkında fikir alışverişinde bulunuldu.
Aslında bu görüşme, perde arkasında süren diplomatik trafiğin görünür yüzüydü sadece. Söylenenlerin ötesinde, söylenmeyenler belki de daha da kritikti. Bölgenin karmaşık dengeleri içinde, bu diyaloğun ne anlama geldiğini zaman gösterecek elbette.
Son Dakika Gelişmesinin Arkasındaki Dinamikler
Peki, bu görüşmeyi tetikleyen ne oldu? Birdenbire mi karar verildi buna? Hayır, tabii ki. Uluslararası ilişkilerde hiçbir şey aniden olmaz. Son dönemde bölgede değişen güç dengeleri, küresel aktörlerin politikalarındaki kaymalar ve – belki de en önemlisi – her iki ülkenin içinden geçtiği ekonomik ve sosyal süreçler bu temasın zeminini hazırladı diyebiliriz. Rusya ve İran gibi bölgesel arabulucuların rolü de yadsınamaz.
Ankara'daki bir diplomatik kaynağın dediği gibi, "Bu, uzun süredir devam eden bir hazırlığın sonucu. Zamanlama ise son derece hesaplanmış." Gerçekten de, bölgenin ateşi düşmeye başlamışken atılan bu adım, yeni bir sayfa açmak için belki de en uygun andı.
Şimdi gözler, bu telefon görüşmesinin ardından atılacak somut adımlarda. Acaba bu diyalog, sınır kapılarının açılmasına ya da heyetlerin karşılıklı ziyaretlerine kadar uzanır mı? Cevabını hep birlikte göreceğiz. Kesin olan bir şey var: Ortadoğu'nun bu kadim komşuları arasındaki ilişkiler, yeni ve belirsiz bir evreye giriyor.
