Erdoğan ve Macron'dan Esprili Diyalog: 'İyi Olduğu Zamanlar Da Oluyor Demek Ki!'
Erdoğan ve Macron'dan Esprili Diyalog

Tam da diplomatik trafiğin yoğun olduğu bir dönemde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron arasında, belki de beklenmedik bir samimiyetle süslenmiş bir karşılaşma yaşandı. Olayın merkezinde, iki liderin bir araya geldiği o anlar vardı.

Ve birden... Ortamı yumuşatan, gerginlik perdesini aralayan o esprili diyalog patlak verdi. İnsan ister istemez düşünüyor, diplomasinin resmiyeti içinde böyle anlar ne kadar nadirdir? Erdoğan'ın, adeta günlük hayatın içinden fırlamış bir rahatlıkla söylediği o cümle her şeyi özetler nitelikteydi: "İyi olduğu zamanlar da oluyor demek ki."

Macron'un bu espriye verdiği tepki ise –en azından gözlemleyenler için– oldukça içtendi. Yüzündeki tebessüm, ilişkilerdeki bahar havasının küçük ama anlamlı bir göstergesi gibiydi. Kimi zaman gündemi sarsan anlaşmazlıkların gölgesinde kalan Türkiye-Fransa ilişkileri, işte böylesine insani bir dokunuşla bir nebze olsun ısındı. Bu tür anlar, şu sıralar dünyayı kasıp kavuran ağır siyasi meselelerin arasında bir nefes molası gibi geldi adeta.

Kameraların Yakaladığı O Doğal An

Resmi protokolün katı kuralları içinde sıkışıp kalmış gibi duran liderlik pozisyonları, bazen böyle beklenmedik anlarda gerçek yüzlerini gösterir. İki cumhurbaşkanı arasındaki bu şakalaşma, kameraların kaydettiği, sonrasında sosyal medyada hızla yayılan o karelerde donup kaldı. İnsan, 'Acaba arka planda neler konuşuldu?' diye merak etmeden edemiyor.

Aslında bu diyalog, sıradan vatandaş için belki de çok daha büyük bir mesaj taşıyor: Liderler de sonuçta insan. Gülerler, şakalaşırlar, gündemin ağır yükünü bir an olsun hafifletmeye çalışırlar. Belki de diplomasinin en etkili silahlarından biri, bu samimi ve insani bağlantıları kurabilmektir. Nitekim, Ankara-Paris hattında son dönemde yaşananları düşününce, böyle küçük ama pozitif adımların önemi daha da artıyor.

Sonuçta, uluslararası ilişkiler sadece masada imzalanan anlaşmalardan ibaret değil. Bazen bir gülümseme, bazen de paylaşılan bir kahkaha, sayfalar dolusu diplomatik yazışmadan daha etkili olabiliyor. Erdoğan ve Macron'un bu anı, bu gerçeğin canlı bir kanıtı gibiydi.