Telefonun diğer ucundaki ses tanıdıktı - Ukrayna'nın direniş sembolü Volodymyr Zelenskiy. Cumhurbaşkanı Erdoğan'la olan bu görüşme, belki de bölgenin kaderini etkileyecek önemli adımların habercisiydi.
İki lider, şu sıralar herkesin dilinde olan o kritik konuyu - Karadeniz'deki gerginliği - masaya yatırdılar. Erdoğan'ın vurguladığı şey son derece net: "Bölgedeki gerilimi düşürmek için her türlü çabayı göstermeye devam edeceğiz." Bu sözler, diplomasinin gücüne olan inancın bir yansıması adeta.
Tahıl Koridoru: Küresel Gıda Güvenliğinin Anahtarı
Ukrayna'nın tahıl ihracatı meselesi... Dünyanın açlıkla mücadelesinde hayati önem taşıyan bu konu, görüşmenin en can alıcı noktalarından biriydi. Erdoğan'ın dediği gibi, "İstanbul'da imzalanan anlaşmanın ruhu hala yaşıyor" ve Türkiye, bu koridoru yeniden hayata geçirmek için var gücüyle çalışıyor.
Zelenskiy tarafı ise Türkiye'nin bu çabalarına minnettar - ki haklılar da. Sonuçta dünya gıda fiyatlarının stabilitesi büyük ölçüde bu koridora bağlı.
Barış İçin Diyalog Kapısı Açık
Erdoğan'ın bir diğer vurgusu da barış mesajlarıyla ilgili. "Adil bir barış için diyalog kapımız her zaman açık" sözleri, Türkiye'nin tarafsız ve yapıcı rolünün altını çiziyor. Bu, uluslararası arenada pek çok aktörün takdirini kazanan bir duruş.
Görüşmenin sonunda varılan mutabakat şu: İki ülke arasındaki işbirliği her alanda artarak devam edecek. Savunma sanayiden enerjiye, ticaretten insani yardımlara kadar uzanan geniş bir yelpazede...
Bu diplomasi trafiği, aslında Türkiye'nin bölgedeki etkin rolünün bir göstergesi. Kimileri için sürpriz olsa da, Ankara'nın bu denge politikası aslında oldukça ustalıkla yürütülüyor.
