Tam da şu sıralar, Ankara'da sonbaharın o hüzünlü ama bir o kadar da güzel havası eserken, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nden dünyaya yayılan sıcak bir teşekkür dalgası var. Recep Tayyip Erdoğan, ülkemizin kuruluşunun 102. yılında kendisine ulaşan tüm dünya liderlerine içtenlikle teşekkür etti.
Ve işte burada durup düşünmek gerekiyor—acaba kaçımız bu diplomatik jestlerin arkasındaki derin anlamı tam olarak kavrayabiliyoruz? Gelin görün ki, bu telefonlar sadece resmi bir protokolün ötesinde, Türkiye'nin küresel arenada ne denli güçlü bir yere sahip olduğunun da adeta bir kanıtı.
Uluslararası Camia Türkiye'yi Alkışlıyor
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın ofisinden yapılan açıklamaya göre, onlarca ülkenin devlet ve hükümet başkanı bu önemli günde Türkiye'nin yanında oldu. Kimi telefonla aradı, kimi mesaj gönderdi—her biri kendi tarzında ama hepsi samimiyetle kutladı bu anlamlı günü.
Aslında şöyle bir bakınca, bu durum bize çok önemli bir gerçeği hatırlatıyor: Türkiye artık sadece bölgesel değil, küresel bir aktör. Ve dünya bunun farkında! Öyle ki, bu tebrikler sıradan bir diplomatik nezaketin çok ötesine geçiyor.
Diplomasinin Kalbi Ankara'da Atıyor
Peki ya son yıllarda Türkiye'nin izlediği bağımsız dış politika? Hiç şüphesiz bu, ülkemizin itibarını katbekat artıran unsurlardan biri oldu. Dünya liderleriyle kurulan o sıcak diyaloglar—bazen zorlu meselelerde bile—saygı temelinde yürüyor.
Ve işte tam da bu noktada, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın teşekkür mesajındaki o incelik dikkat çekici: "Türkiye'nin dostluk elini her zaman uzattığını" vurgulaması. Bu sadece bir söz değil, adeta dış politikamızın özünü yansıtan bir manifesto gibi.
Düşünsenize, bir yanda coğrafyamızdaki tüm zorluklar, diğer yanda Türkiye'nin dimdik ayakta duruşu ve dünya liderlerinden gelen o yoğun ilgi. Gerçekten takdire şayan!
Geleceğe Umutla Bakarken
Bu kutlamalar ve tebrikler aslında bize şunu gösteriyor: Türkiye'nin yıldızı her geçen gün biraz daha parlıyor. Cumhuriyetimizin 102. yılında, dünya sahnesindeki bu saygın konumumuz—inanın—hiç de tesadüf değil.
Sonuç olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın bu anlamlı teşekkürü sadece bir nezaket meselesinden ibaret değil. Aksine, Türkiye'nin uluslararası arenadaki ağırlığının ve saygınlığının en somut göstergelerinden biri. Ve görünen o ki, bu saygınlık katlanarak büyümeye devam edecek.
