Roma'da gerçekleşen o görüşme, beklenmedik bir samimiyete sahne oldu. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İtalya'nın ilk kadın başbakanı Giorgia Meloni ile bir araya geldiğinde, masaya yumruğunu vurmaz belki ama sözleriyle etkili oldu.
Şöyle bir düşünün: Devlet başkanları arasındaki görüşmeler genellikle resmiyet çerçevesinde geçer, değil mi? Ama bazen işte öyle anlar oluyor ki, protokol kurallarının ötesine geçebiliyor insan. Tam da böyle bir andı.
"Bu Sigara Meselesi Hallolacak"
Erdoğan, basına kapalı gerçekleşen görüşmenin ardından basın mensuplarına yaptığı açıklamada, Meloni'nin sigara içme alışkanlığına değindi. "Kendisi sigara içiyor" diyerek başladığı cümlelerine, "Sigarayı bıraktırmam lazım" diye devam etti.
Aslında bu, Erdoğan'ın karakteristik bir özelliği - insanlarla ilişkilerinde sadece devlet meseleleriyle sınırlı kalmayıp kişisel bir ilgi de göstermesi. Belki de diplomasinin insani boyutu denilen şey tam olarak bu.
Görüşmenin Diğer Boyutları
Tabii ki görüşme sadece sigara konusuyla sınırlı değildi. İki lider, Türkiye ile İtalya arasındaki ilişkileri masaya yatırdı. Ekonomik iş birliği, ticaret hacmini artırma yolları, bölgesel meseleler... Tüm bunlar konuşuldu.
Fakat şunu söylemeliyim - bazen en çok akılda kalanlar, işte böyle insani dokunuşlar oluyor. Özellikle de iki ülke arasındaki ilişkileri kişiselleştiren, samimi anlar.
- İki ülke arasındaki ticaret hacminin artırılması
- Bölgesel güvenlik meseleleri
- Kültürel ve ekonomik iş birliği imkanları
- Ve evet - kişisel bir sağlık tavsiyesi
Meloni'nin bu samimi uyarıya nasıl tepki verdiğini merak ediyor insan. Kabul mü etti, yoksa 'İtalyanlar biraz daha rahattır' mı dedi? Kim bilir...
Diplomasinin İnsani Yüzü
Bu tür anlar aslında uluslararası ilişkilerde ne kadar önemli olduğumuzu gösteriyor. Devlet başkanları da sonuçta insan - onların da günlük hayatta karşılaştığı sorunlar, alışkanlıkları var.
Erdoğan'ın bu çabası, sadece bir sağlık tavsiyesinden ibaret değil aslında. Daha derinlerde, iki lider arasında kurulan kişisel bağın da bir göstergesi. Zaten diplomasi de biraz bununla ilgili değil mi? Resmi görüşmelerin ötesinde, insani bağlar kurmak.
Bakalım Meloni bu tavsiyeyi dikkate alacak mı? Belki de bir sonraki buluşmada, 'Bakın, sözümü tutuyorum' diyecek Erdoğan. Ya da İtalyan tarzıyla 'Her şey kararında güzeldir' diye cevap verecek Meloni.
Sonuçta, Akdeniz'in iki yakasındaki bu iki ülke lideri, sadece devlet meselelerini değil, insani konuları da konuşabildiğini gösterdi. Ve bence diplomasi tam da bu - insan olmanın en temel halinden vazgeçmeden ülkeleri yönetmek.
