Gergin diplomasi koridorlarında adeta bir şimşek çaktı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun kabul edilemez soykırım suçlamalarına öyle bir yanıt verdi ki, uluslararası arenada yankılanması işten bile değil.
Şunu net söyleyebilirim: Erdoğan'ın üslubu, o bildiğimiz kararlı ve tarih bilincine sahip duruşunu bir kez daha gözler önüne serdi. "Bu coğrafyada ev sahibiyiz" sözleri aslında her şeyi özetliyordu sanki.
Tarihin Arka Sokaklarında Yolculuk
Erdoğan'ın konuşması, dinleyenlere adeta tarihin tozlu sayfalarında bir yolculuk yaptırıyordu. Osmanlı'nın yüzyıllar boyunca bu topraklarda nasıl bir hoşgörü ve adaletle hükmettiğini anlatırken, Netanyahu'nun iddialarının ne kadar temelsiz olduğunu da gözler önüne seriyordu.
Kimileri buna 'diplomatik bir deprem' diyor, kimileriyse 'tarihin tekerrür etmeyeceğinin garantisi'. Bense şahsen, bu açıklamaların bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirebilecek potansiyelde olduğunu düşünüyorum.
Netanyahu'nun İddiaları ve Türkiye'nin Duruşu
İsrail Başbakanı'nın soykırım suçlamaları, aslında uluslararası hukuka aykırılık teşkil ediyor. Erdoğan'ın da altını çizdiği gibi, Türkiye hiçbir zaman böyle bir suça ortak olmamıştır. Tam tersine, tarih boyunca mazlumların yanında yer almış bir devlet geleneğine sahibiz.
Bu topraklar -evet, bu kadim coğrafya- çok sayıda medeniyete ev sahipliği yapmıştır. Anadolu, farklı kültürlerin, dinlerin ve etnik kökenlerin bir arada yaşayabildiği bir mozaik olagelmiştir. Netanyahu'nun iddiaları, işte bu gerçekleri görmezden gelmekten başka bir işe yaramıyor.
Diplomasinin Sınırları ve Sert Yanıt
Uluslararası ilişkilerde bazen susmak altından daha değerli olsa da, böylesi haksız suçlamalar karşısında sessiz kalmak mümkün değil. Erdoğan'ın verdiği sert yanıt, aslında Türkiye'nin artık kimsenin pasif bir aktörü olmayacağının da bir göstergesi.
Peki ya sonrası? Bu açıklamaların iki ülke arasındaki ilişkilere etkisi ne olacak? Şahsen, İsrail'in bu tür provokatif açıklamalarla kendi iç siyasetine hizmet etmeye çalıştığını düşünüyorum. Ama Türkiye, bölgedeki ağırlığını ve tarihsel gerçekleri kimseninkine benzemeyen bir netlikle ortaya koydu.
Son tahlilde, Erdoğan'ın bu çıkışı sadece Netanyahu'ya değil, tüm dünyaya verilmiş bir tarih dersi niteliğinde. Bu coğrafyanın gerçek sahiplerinin kim olduğunu bir kez daha hatırlatan, unutulmaz bir diplomatik hamle.
