Tam da bugünlerde ihtiyacımız olan bir haber gibi geldi, değil mi? Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Devletleri Teşkilatı İş Birliği Günü için öyle bir mesaj kaleme aldı ki, adeta Türk dünyasının ortak yüreğine dokunuyor.
Şöyle bir düşünsenize... Asırlardır aynı köklerden beslenen, aynı destanları okuyan milletleriz biz. İşte Erdoğan'ın mesajı tam da bu gerçeğin altını çiziyor. "Ortak tarihimiz ve kültürümüz, geleceğe birlikte yürümemizin teminatıdır" diyor ve ekliyor: "Bu mirası genç kuşaklara aktarmak hepimizin görevi."
Geçmişten Geleceğe Köprü Kuruluyor
Mesajda dikkat çeken detaylardan biri de -inanın bana- gençlere yapılan vurgu. Erdoğan'ın dediği gibi, teşkilatın çatısı altında yürütülen çalışmalar sadece bugünü değil, yarınları da şekillendiriyor. Gençlerimizin bu iş birliğinin merkezinde yer alması, geleceğimiz adına gerçekten umut verici.
Peki ya küresel barış? Evet, Erdoğan bu konuya da değinmeyi ihmal etmemiş. Türk Devletleri Teşkilatı'nın sadece üye ülkeler arasında değil, tüm dünyada barış ve istikrara katkı sağladığını özellikle vurgulamış. Bu aslında -kulağa biraz iddialı gelebilir belki- Türk dünyasının küresel arenadaki yükselen etkisinin de bir göstergesi.
Dostluk ve Kardeşlik Vurgusu
Mesajın en çarpıcı yanlarından biri de dostluk ve kardeşlik temalarının öne çıkması. Sanki şunu demek istiyor Erdoğan: "Biz sadece stratejik ortaklar değil, aynı zamanda bir ailenin parçalarıyız." Bu metafor, ilişkilerin sıcaklığını gerçekten yansıtıyor.
Sonuç olarak -ve itiraf etmeliyim ki bu beni oldukça heyecanlandırıyor- Türk Devletleri Teşkilatı İş Birliği Günü, sıradan bir kutlama gününden çok daha fazlasını ifade ediyor. Adeta tarihi bir dönüm noktası... Ortak kaderimizin, ortak hedeflerimizin ve ortak başarılarımızın simgesi.
Erdoğan'ın mesajı da tam bu noktada anlam kazanıyor. Türk dünyasının birliğini pekiştiren, geleceğe umutla bakmamızı sağlayan ve -neden olmasın- belki de tarih kitaplarında yerini alacak önemli bir açıklama.
