
Dünya siyaset sahnesinde öyle anlar vardır ki, her şey bir anda değişiverir. İşte tam da böyle bir gelişme yaşanıyor şu sıralar. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Filistin için Birleşmiş Milletler'de yaptığı o tarihi çağrı, adeta bir bomba etkisi yarattı.
Biliyor musunuz, bazen küçük görünen diplomatik hamleler büyük depremlere yol açar. Erdoğan'ın 'Filistin'in BM'ye tam üye olarak kabul edilmesi' talebi de işte öyle bir şey oldu. İsrail tarafında ise bu durum -hafif tabirle- hiç hoş karşılanmadı.
İsrail'den Gelen Tepkiler: Endişe Mi, Panik Mi?
Olayın en çarpıcı yanı, İsrail yetkililerinin bu gelişme karşısında gösterdiği reaksiyon. İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, Türkiye'nin bu hamlesinin 'istikrarsızlığı artıracağı' iddia edildi. Ama bana sorarsanız, bu açıklamanın altında yatan asıl sebep çok daha farklı.
Şöyle düşünün: Türkiye, bölgedeki ağırlığını konuşturuyor. Ve bu durum bazı çevreleri oldukça rahatsız ediyor. İsrailli yetkililerin endişelerini gizlemeye çalıştıkları her hallerinden belli oluyor doğrusu.
Diplomasinin Görünmeyen Yüzü
Aslında bu gelişme sadece bir 'tam üyelik' talebinden çok daha fazlasını ifade ediyor. Türkiye'nin uluslararası arenada artan etkisinin somut bir göstergesi bu. Düşünsenize, bir ülkenin diplomatik hamlesi başka bir ülkede bu denli yankı buluyor.
İsrail medyasına yansıyan haberlere göre, Tel Aviv yönetimi Türkiye'nin bu adımını 'kaygıyla' karşılamış. Kaygı mı? Bence durum bundan daha ciddi. Adeta stratejik bir şok yaşıyorlar.
Ve işin ilginç tarafı, bu tepkiler aslında Türkiye'nin ne kadar doğru bir hamle yaptığını gösteriyor. Diplomasi böyle bir şey işte - doğru zamanda doğru hamlelerle...
Uluslararası Arenada Yankılar
Peki ya uluslararası toplum ne diyor bu gelişmelere? Görünen o ki, Türkiye'nin bu çıkışı birçok ülkede ses getirdi. Filistin meselesine getirdiği yeni perspektifle dikkat çeken Erdoğan, adeta satranç tahtasında ustaca bir hamle yapmış oldu.
Bazı çevreler bu hamleyi 'cesur' bulurken, bazıları ise 'zamanlamanın mükemmel' olduğunu düşünüyor. Kim bilir, belki de Ortadoğu'daki denklemler yeniden şekilleniyordur şu these günlerde.
Sonuçta diplomasi dediğin şey böyle olmalı - sadece masada oturmak değil, aynı zamanda doğru hamleleri yapabilmek. Türkiye'nin bu adımı, bölgedeki dengeleri değiştirebilecek potansiyele sahip gibi görünüyor.
Gelişmeleri izlemeye devam edeceğiz. Çünkü bazen bir diplomatik hamle, birçok şeyi değiştirmeye yetebiliyor. Tıpkı şu an yaşadığımız gibi...