Tam da baharın kendini hissettirdiği şu günlerde, Kahire'de tarihi nitelikte bir buluşma yaşandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Mısır ziyareti, iki ülke arasındaki diplomatik trafiği bir anda hızlandırdı desek yanlış olmaz.
Aslında bu ziyaret, uzun süredir devam eden bir yakınlaşma sürecinin doruk noktasıydı. Hatırlarsınız, geçtiğimiz yıl Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Mısır'a yaptığı ziyaret bu sürecin ilk adımlarından biri olmuştu. Şimdi ise işin en üst düzeyde temsili gerçekleşti.
İmzalar Atıldı, Yeni Dönem Başladı
Görüşmelerde öne çıkan en somut gelişme, tam 10 farklı alanda işbirliği anlaşmasının imzalanması oldu. Bu anlaşmalar öyle sıradan belgeler değil, iki ülke arasındaki ekonomik ve siyasi işbirliğinin önündeki engelleri kaldırmayı hedefliyor. Sanki uzun süredir kapalı duran bir kapı ardına kadar açıldı.
Ekonomi, savunma sanayi, enerji... Hemen her alanda yeni işbirliklerinin sinyalleri verildi. Özellikle ticaret hacmini 15 milyar dolara çıkarma hedefi, iki tarafın da ne denli iddialı olduğunu gösteriyor.
Ortadoğu'nun Gündemi Masada
İki liderin görüşmesinde bölgesel meseleler de önemli yer tuttu. Filistin meselesi, Gazze'deki insani durum ve bölgedeki diğer krizler ele alındı. Görünen o ki, Türkiye ve Mısır Ortadoğu'daki gelişmeler konusunda benzer kaygıları taşıyor.
Bu arada şunu da belirtmeden geçmeyelim: Cumhurbaşkanı Erdoğan, Mısırlı mevkidaşı Sisi'yi Cumhuriyetimizin 100. yılı etkinliklerine davet etti. Bu davet, ilişkilerin sadece bugünü değil yarını için de umut vaat ediyor.
Ziyaretin belki de en çarpıcı yanı, 2013'ten bu yana kopuk olan üst düzey ilişkilerin normalleşme sürecine girmesi. Diplomasi denen şey bazen ne garip; yıllar süren soğukluklar, bir anda yerini sıcak temaslara bırakıveriyor.
Kahire'de atılan bu adımların, sadece iki ülke arasında değil, tüm bölgede yankı bulacağı kesin. Zira Türkiye ve Mısır'ın uyum içinde hareket etmesi, Ortadoğu dengelerini etkileyecek güce sahip.