Dünya siyaset sahnesinin tanıdık ismi, Fas'ın eski Başbakanı Abdelilah Benkirane'dan, tüm İslam coğrafyasını sarsacak nitelikte bir açıklama geldi. Benkirane, Müslüman ülke liderlerini adeta 'kılıçlarını kuşanmaya' ve Gazze'yi İsrail'in amansız ablukasından kurtarmak için harekete geçmeye davet etti. Bu çağrı, sıradan bir diplomatik talepten çok daha fazlası; içinde aciliyet barındıran, yürekleri dağlayan bir yakarış.
Konuşmasında, İsrail'in Gazze Şeridi'ne uyguladığı kuşatmanın artık katlanılmaz bir noktaya ulaştığının altını çizen Benkirane, "Bu, sıradan bir politik mesele değil, bir insanlık sınavıdır" ifadelerini kullandı. Ona göre, dünyanın gözü önünde cereyan eden bu trajedi karşısında sessiz kalmak, tarih önünde kabul edilemez bir suç ortaklığı.
Küresel Sessizlik ve İslam Dünyasının Sorumluluğu
Uluslararası toplumun –özellikle de Batı'nın– bu insani dram karşısındaki kayıtsızlığına isyan eden Benkirane, Müslüman liderlere şu tarihi soruyu yöneltti: "Bizler, kardeşlerimize yardım eli uzatmak için gereken iradeyi neden gösteremiyoruz?" Bu soru, tüm coğrafyada yankılanması gereken bir çığlık adeta.
Filistin halkının çektiği acıların, sadece bölgesel değil, evrensel bir mesele olduğunu vurguladı. İsrail'in agresif politikalarını eleştirirken, bu durumun sadece Gazze'yi değil, tüm bölgenin istikrarını ve insani değerleri tehdit ettiğini belirtti. Benkirane'nin analizine göre, mevcut statüko sürdürülemez; değişim şart.
Somut Adımlar ve Diplomatik Manevra Çağrısı
Peki, ne yapılmalı? Eski Başbakan, soyut ifadelerle yetinmek yerine, somut eylem planları önerdi. Müslüman ülkelerin derhal bir araya gelerek:
- Birleşmiş Milletler nezdinde ortak ve kararlı bir diplomatik cephe oluşturmaları,
- İsrail'e yönelik ekonomik ve siyasi yaptırımların artırılması için küresel baskı mekanizmalarını harekete geçirmeleri,
- Ve en önemlisi, Gazze'ye insani yardım koridorlarının kesintisiz açılması için tüm güçleriyle çalışmaları gerektiğini savundu.
Bu, pasif bir dua çağrısı değil; aktif, organize ve kararlı bir mücadele stratejisi önerisi. Benkirane, liderlerin bireysel çıkarları bir kenara bırakıp, ümmetin ortak vicdanı için hareket etme zamanının geldiğini düşünüyor. Sonuçta, tarih onları bu konuda hesaba çekecek.
Özetle, Abdelilah Benkirane'ın mesajı net ve yankı uyandırıcı: İslam dünyası, Gazze'nin çığlığına kulaklarını tıkayamaz. Siyasi hesaplar, insan hayatından ve temel ahlaki değerlerden daha önemli olamaz. Bu çağrı, sadece bir liderin görüşü değil, yaşanan acılara tanık olan her vicdan sahibi insanın ortak dileği. Bakalım dünya, bu sesi duyacak mı?
