Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bugün yaptığı açıklamalarla gündeme damgasını vurdu. "Amacımız bu savaşı sonlandırmak" diyerek başladığı konuşmasında, bölgedeki gerilimin tırmanmasının önüne geçmek için yoğun bir diplomatik trafik yürütüldüğünü vurguladı.
Fidan, "Kimse bizi kolay lokma sanmasın" derken, aslında ne demek istedi? Belki de şu: Türkiye, bölgesel barış için kilit bir oyuncu ve masanın bir ucunda mutlaka biz varız. Ama tabii, işler her zaman toz pembe değil.
Diplomasinin Arka Bahçesi
Konuşmanın en dikkat çeken kısmı, Fidan'ın "gölge diplomasi" dediği o görünmeyen mücadelelerdi. Resmi açıklamalarda yer almayan, ama asıl işin döndüğü o koridorlar... Telefonlar, kapalı kapılar, bazen bir bakışın bile anlam yüklü olduğu o anlar.
- Bölgesel istikrar için kritik adımlar atılıyor
- Üçüncü ülkelerle yoğun temaslar sürüyor
- İnsani krizlerin önlenmesi öncelikli hedef
Peki ya sonra? Fidan'ın dediği gibi, "Barış için her türlü bedeli ödemeye hazırız" sözü boşuna değil. Ama işin iç yüzü biraz daha karışık. Çünkü diplomasi dediğin, bazen satranç oynamak gibi - hamlelerinizi iki kere düşünmek zorundasınız.
Yerel ve Küresel Dengeler
Konuşmada dikkat çeken bir diğer nokta, Türkiye'nin bölgedeki rolünün giderek güçlenmesiydi. Sanki bir orkestra şefi gibi, farklı aktörleri aynı sayfada tutmaya çalışıyoruz. Kolay mı? Hiç değil!
"Bazıları masadan kalkmak istese bile, biz o masayı dağıtmayacağız" diyor Fidan. İşte tam da bu cümle, Türk diplomasisinin kararlılığını özetliyor aslında. Belki de en önemli mesaj buydu.
