Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Almanya ziyareti kapsamında önemli açıklamalarda bulundu. Rusya-Ukrayna savaşının seyri ve barış görüşmelerine ilişkin kritik mesajlar veren Fidan, tarafların eskiye kıyasla barışa daha fazla hazır olduklarını belirtti.
Putin'den Barış Mesajı
Bakan Fidan, Welt am Sonntag gazetesine yaptığı değerlendirmede Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in belirli koşullar altında ateşkesi ve kapsamlı bir barış anlaşmasını kabul etmeye hazır olduğunu açıkladı. Bu durumun Ukrayna tarafına iletildiğini ve Türkiye'nin de sürecin bazı boyutlarına angaje olduğunu vurguladı.
Fidan, "İki taraf da insanların çektiği acıların ve yıkımın boyutunu görüyor ve kendi sınırlarını fark ediyor. Bu savaş Rusya'ya da çok fazla maliyet çıkarıyor" ifadelerini kullandı.
Tarihi Fırsat: Kalıcı Barış İmkanı
Dışişleri Bakanı, mevcut durumu yeni saldırıları önlemek için tarihi bir fırsat olarak değerlendirdi. Halihazırda tartışılan barış anlaşmasının sadece Ukrayna'daki savaşı sona erdirmek için değil, aynı zamanda tüm Avrupa için kalıcı istikrar sağlamak açısından da kritik önem taşıdığını bildirdi.
Fidan, bir tarafın 'hangi nedenle olursa olsun' diğerine saldırmayacağına dair 'sarih taahhütler' içeren bir anlaşmanın bölgede 50-60 yıl daha barış sağlayabileceğine işaret etti. "Bu konuda anlaşmaya varılabilirse, bu şekilde bölgede 50, 60, 70 yıl daha barış sağlanabilir. Belki daha da uzun" dedi.
Türkiye'nin Diplomatik Denge Politikası
Bakan Fidan, Türkiye'nin Rusya ile ilişkilerine yönelik soruya, "Biz Rusya ile diyaloğu hiçbir zaman kesmedik" yanıtını verdi. Suriye ve Libya gibi birçok çatışmada Rusya ile doğrudan karşı karşıya gelindiğini hatırlatan Fidan, Türkiye'nin çıkarları ihlal edildiğinde tepki gösterdiğini ancak komşularla sürekli çatışma halinde olmanın göze alınamayacağını kaydetti.
"Türkiye komşularının hepsiyle dostane ilişkilere sahip olmak istiyor. Hiçbir zaman sorun çıkaran taraf olmak istemiyoruz" diyen Fidan, Ankara'nın Avrupa'yla muhtemel senaryoları ve iş bölümünü ele aldığının altını çizdi.
Avrupa Güvenlik Yapısı ve Türkiye'nin Rolü
Fidan, Avrupa güvenlik yapısı konusunda üç önemli hususa dikkat çekti. Birincisinin NATO yapılarına dayanan Avrupa güvenlik yapısı olduğunu belirten Fidan, ikinci olarak savunma sanayisinin zayıf yönlerinin Ukrayna savaşıyla ortaya çıktığını ve Avrupa savunma sanayisinin geliştirilmesi için büyük bütçelerden söz edildiğini aktardı.
Üçüncü önemli konunun ise Amerikalıların Avrupa'nın güvenliğine ilişkin angajmanının geleceği ile ilgili senaryolar hakkındaki informel tartışmalar olduğunu ifade etti. Fidan, Avrupa ülkelerinin yeni dünya düzeninde kendi çekim merkezlerini oluşturmaları gerektiğini vurguladı.
AB Üyeliği ve Siyasi İrade Çağrısı
Türkiye-AB ilişkilerine de değinen Bakan Fidan, Türkiye'nin AB üyesi olmasını tercih edeceklerini ancak bu sürecin objektif kriterlere dayanması gerektiğini belirtti. Fasıllar açılmadan neyin yerine getirilip getirilmediğine bakılamayacağını ifade eden Fidan, "Sayın Cumhurbaşkanımız, AB'ye üye olmak istediğimizi, bu yöndeki irademizi açık şekilde ortaya koyuyor. Şimdi sıra AB'de" dedi.
"Bizim için önemli olan Türkiye'nin AB üyeliğine yönelik Avrupa'da siyasi iradenin geri dönmesidir, o zaman geri kalan çözülür. AB adım atmalıdır" mesajını verdi.
Suriye'deki En Büyük Risk: İsrail
Suriye konusuna da değinen Fidan, ülkenin ekonomik krizden ve geçmişin yaralarından yavaş yavaş toparlandığını belirtti. Devrimden bu yana yaklaşık 500 bin kişinin Türkiye'den Suriye'ye geri döndüğünü hatırlatan Fidan, durumun 1-2 yıl olumlu yönde gelişmesi halinde bu sayının daha da artacağını ifade etti.
Ancak Fidan, Suriye için en büyük riskin İsrail olduğunu vurgulayarak, "İsrail'e 'güvenlik endişelerini' ilgili taraflara bildirmelerini söyledik. Ancak tüm bu tehditlere karşı bombardımanlarla yanıt vermeye başlarsanız, bu başka bir mesaj verir" uyarısında bulundu.
