
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bugün adeta diplomasi trafiğine adını yazdırdı. Önce Rus mevkidaşı Sergey Lavrov, ardından da Ukraynalı Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba ile telefon görüşmesi yaptı. Görüşmelerde, bölgedeki son durum masaya yatırıldı desek yanlış olmaz.
Fidan'ın bu hamlesi, Türkiye'nin bölgedeki denge politikasının bir yansıması adeta. Lavrov ile yapılan görüşmede, ikili ilişkilerin yanı sıra Karadeniz'deki güvenlik konuları da konuşuldu. Kuleba ile ise -biraz daha hassas bir zeminde- savaşın son durumu ve insani yardımlar gündeme geldi.
Diplomasinin İnce Dengesi
Şu sıralar dünya siyasetinde dengelerin ne kadar kırılgan olduğunu hepimiz görüyoruz. Fidan'ın bu art arda görüşmeleri, Türkiye'nin her iki tarafı da dinleyen bir pozisyonda olduğunu gösteriyor. Diplomatik kaynaklar, görüşmelerin 'yoğun ve samimi' geçtiğini belirtiyor - ki bu tür açıklamalar genelde buz dağının görünen yüzü oluyor.
Özellikle Rusya ile yapılan görüşmede:
- Enerji işbirliği konuları ele alındı
- Bölgesel istikrarın önemi vurgulandı
- Karadeniz'deki son gelişmeler değerlendirildi
Ukrayna tarafında ise konular biraz daha farklıydı. Kuleba'nın, Türkiye'nin desteğini her fırsatta dile getirdiği biliniyor. Bu görüşmede de insani yardım koridorlarının genişletilmesi ve savaş esirlerinin durumu gündeme geldi.
Arabulucu Rolünün Altı Çizildi
Türkiye'nin bu tür kriz dönemlerinde arabulucu kimliği öne çıkıyor. Fidan'ın iki tarafı da aynı gün araması tesadüf değil. Diplomatik çevreler, Ankara'nın her iki ülkeyle de iletişim kanallarını açık tutma çabasını takdirle karşılıyor.
Bir diplomatın dediği gibi: 'Bu coğrafyada denge politikası, ince bir cambazlık gerektirir.' Görünen o ki Fidan, bu cambazlığı ustalıkla sergiliyor. Tabii bu görüşmelerin somut sonuçlarını zaman gösterecek.