
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın bugünkü açıklamaları, adeta diplomasi dünyasında bir şimşek gibi çaktı. Ortadoğu'nun bu karmakarışık siyasi labirentinde, Türkiye'nin sesi her zamankinden daha net ve daha gür çıkıyor.
Fidan, İsrail'in artık bölgede yayılmacı bir politika izlemeye başladığını vurguladı. Bu, sıradan bir dış politika yorumundan çok daha fazlası aslında. Bölgenin geleceğine dair ciddi bir uyarı niteliğinde.
Yeni Bir Tehdit Dinamiği
İsrail'in son dönemdeki hamleleri – gerçekten de – bölgesel dengeyi altüst edecek türden. Fidan'ın da dediği gibi, mesele artık sadece Filistin meselesi olmaktan çıkmış durumda. Çok daha büyük, çok daha sistematik bir yayılmacılık söz konusu.
Peki ya sonuçları? Bölgedeki tüm ülkeler için ciddi bir güvenlik endişesi doğuruyor bu durum. Türkiye ise bu konuda uyanık olmaya devam edeceğinin sinyalini verdi. Zira istikrarı bozacak her türlü girişim, Ankara'nın radarında.
Diplomasinin Sınırları Zorlanıyor
Fidan'ın üslubu oldukça dikkat çekici. Sert, ancak son derece mesafeli. Diplomatik nezaketin sınırlarını zorlayan ancak asla aşmayan bir dil bu. Türkiye, uluslararası hukukun çizdiği sınırlar içerisinde kalarak, İsrail'i adeta köşeye sıkıştırıyor.
Bu açıklamaların arka planında ne var dersiniz? Aslında uzun süredir devam eden birikmiş bir tepkinin dışa vurumu. İsrail'in agresif genişleme politikaları, komşu ülkeleri tedirgin etmeye yetiyor da artıyor bile.
Sonuç olarak, Hakan Fidan'ın bu çıkışı, Türk dış politikasının yeni ve etkin dilinin bir göstergesi. Bölgede oyun kurucu rolünü pekiştiren Ankara, dengeyi gözeten ama tavizsiz bir strateji izliyor. İsrail'in yayılmacı emellerine karşı ise net bir duruş sergiliyor. Önümüzdeki günlerde bu sesin yankıları çok daha güçlü bir şekilde duyulacak gibi duruyor.