Dışişleri Bakanı Fidan'dan Kritik Suriye Görüşmesi: Mevkiidaşı Seybani ile Kapalı Kapılar Ardında Neler Konuşuldu?
Fidan, Suriyeli Mevkiidaşı Seybani ile Görüştü

Ankara'da diplomatik hareketlilik hiç dinmiyor, anlaşılan. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, bugün oldukça dikkat çeken bir ismi ağırladı: Suriye Dışişleri Bakanı Faysal Mikdad'ın mevkiidaşı Faysal Seybani. Görüşme, iki komşu ülke arasındaki ilişkilerin seyri açısından hayli manidardı.

Kapalı kapılar ardında gerçekleşen bu buluşmada -kulağıma gelenlere göre- sadece ikili meseleler değil, tüm bölgeyi ilgilendiren konular da ele alındı. Suriye'nin içinden geçtiği o zorlu süreç ve bunun bölgesel yansımaları... Hepsi masadaydı, anladığım kadarıyla.

Diplomasinin Gölgedeki Aktörleri

Faysal Seybani kimdi peki? Suriye dış politikasının önemli isimlerinden biri. Mikdad'ın en yakın çalışma arkadaşlarından. Onun Ankara'ya yaptığı bu ziyaret, sanki buzların erimeye başladığının bir işareti gibiydi. Ya da en azından, buzları kırmak için bir çaba belki.

Görüşmede Türkiye'nin bölgedeki istikrar arayışı ön plandaydı. Fidan'ın bu konudaki ısrarı biliniyor zaten. 'Komşularla sıfır problem' politikasının hayal olduğunu görmüş olsak da, en azından 'daha az problem' için çaba harcanıyor gibi görünüyor.

Peki Ya Sonrası?

İki diplomatın ne kadar süre görüştüğünü tam olarak bilmiyorum ama, dışarıya yansıyan görüntüler oldukça samimiydi. O klasik diplomatik gülümsemeler ve tokalaşmalar... Ancak ben asıl, kapılar kapandıktan sonra neler konuşulduğunu merak ediyorum doğrusu.

Suriye dosyası -biliyorsunuz- Türkiye için sadece bir dış politika meselesi değil. Güvenlikten ekonomiye, mülteci krizinden terörle mücadeleye kadar uzanan devasa bir yumağın merkezinde duruyor. Fidan'ın bu görüşmede tüm bu ipleri nasıl hareket ettirdiğini hep birlikte göreceğiz.

Şahsi kanaatim? Bu tür temaslar her zaman iyidir. Konuşmak, diyalogu sürdürmek... Soğuk savaş dönemlerinden kalma alışkanlıklarla bir yere varamayacağımız açık. Ama beklentileri de çok yüksek tutmamak lazım - diplomasi sabır işidir çünkü.

Sonuç olarak, Ankara ile Şam arasında yeni bir sayfa açılıyor mu? Bunu söylemek için henüz erken. Ama en azından, kitabın tozlarını üflemeye başladığımız kesin.