Ankara'dan yola çıkan uçak, Riyad'a indiğinde aslında sıradan bir diplomatik temas gibi görünüyordu belki. Ama hiç de öyle değildi. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan'ın Suudi Arabistan'a yaptığı bu ziyaret, iki ülke arasındaki ilişkilerin seyrini etkileyebilecek nitelikteydi.
Fidan, Suudi Arabistan Dışişleri Bakanı Prens Faysal bin Ferhan ile bir araya geldiğinde masada sadece protokol listeleri yoktu. Bölgenin karmaşık dengeleri, ortak çıkarlar ve -neden olmasın- geleceğe dair cesur adımlar da vardı.
Stratejik Ortaklık Derinleşiyor
Görüşmede, iki ülke arasındaki ikili ilişkilerin tüm boyutları mercek altına alındı. Ekonomiden güvenliğe, enerjiden yatırıma kadar uzanan geniş bir yelpazede iş birliği imkanları konuşuldu. Şunu söylemeliyim ki, bu tür görüşmeler sadece basın açıklamalarında okuduğumuz kadar yüzeysel değil. Arka planda, inanılmaz derecede detaylı çalışmalar yürütülüyor.
İki bakanın özellikle üzerinde durduğu konulardan biri de bölgesel meseleler oldu. Ortadoğu'nun istikrarı, Filistin meselesi ve uluslararası arenada koordinasyon - tüm bu başlıklar masadaydı. Sanki bir satranç tahtasında hamleler yapılıyor gibiydi, ama burada kazananın her iki taraf da olabileceği bir oyundu.
Yeni Bir Sayfa mı Açılıyor?
Son yıllarda Türkiye ile Suudi Arabistan arasındaki ilişkilerde ciddi bir yakınlaşma trendi var. Bu görüşme de aslında o trendin ne kadar sağlam temellere oturduğunu gösteriyor. İki ülke, bölgesel sorunlara ortak çözümler bulma noktasında giderek daha uyumlu hareket ediyor.
Peki ya sonra? Görüşmenin ardından yapılan açıklamalar, tarafların memnuniyetini açıkça ortaya koyuyor. Ama asıl önemli olan, bu diyaloğun somut projelere dönüşüp dönüşmeyeceği. Bana kalırsa, önümüzdeki aylarda bu iş birliğinin meyvelerini görmeye başlayacağız.
Diplomasi bazen yavaş işleyen bir makine gibidir - ama doğru zamanda doğru hamleler yapıldığında, sonuçları yıllarca sürecek etkiler yaratabilir. Fidan'ın bu ziyareti de işte o 'doğru hamleler'den biri olarak tarihe geçebilir.
