Telefonun diğer ucundaki ses tanıdıktı. Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Fransız mevkidaşı Stéphane Séjourné ile kritik bir diplomasi trafiğine daha imza atıyordu. Gündemde yine o bildik mesele vardı: Gazze...
İki bakanın görüşmesi -açıkçası- beklenenden daha uzun sürdü. Öyle ya, konu basit bir bölgesel anlaşmazlık değil sonuçta. Ortada can pazarına dönmüş bir coğrafya ve her geçen gün artan insani dram var.
Acıların Dili Ortak
Fidan ve Séjourné'nin üzerinde mutabık kaldığı ilk nokta, Gazze'deki insani durumun artık katlanılamaz boyutlara ulaştığıydı. Savaşın gölgesinde kalan masum insanlar, iki bakanın da dilinde ortak bir acıya dönüşmüştü.
Şu an itibarıyla en acil ihtiyaç ne mi? Tabii ki kalıcı bir ateşkes. İki isim de bu konuda hemfikir - öyle görünüyor ki diplomasi trafiği hız kesmeden devam edecek.
Tek Adres: İki Devletli Çözüm
Görüşmede dikkat çeken bir diğer başlık da -tahmin edeceğiniz üzere- Filistin meselesinin nihai çözümüydü. Fidan'ın altını çizdiği o meşhur formül: Başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız Filistin devleti.
Fransız tarafının da bu konuda temkinli de olsa olumlu yaklaştığı söylenebilir. Nihayetinde Avrupa'nın da Filistin sorununa bakışı yavaş yavaş değişiyor.
Bölgedeki gerilimin tırmanması herkesi korkutuyor çünkü. Kimse yangının daha geniş bir alana yayılmasını istemiyor - bu kadar basit.
Diplomasi Yolu Açık
Görünen o ki Türkiye, Gazze konusunda inisiyatif almaya devam edecek. Fidan'ın diplomatik temasları sadece Fransa'yla da sınırlı değil üstelik.
Önümüzdeki günlerde benzer görüşmelerin başka ülkelerle de yapılması bekleniyor. Zira Ankara için Gazze meselesi artık sıradan bir dış politika sorunu değil; insani bir sorumluluk.
Peki ya sonuç? Şimdilik net bir şey söylemek zor. Fakat diplomasi masasında Gazze için yeni bir şans doğuyor gibi görünüyor. En azından umut etmek için bir sebebimiz var.