
Dünya siyasetinde dengeler değişirken, Filistin'e yönelik uluslararası destek de adeta kartopu gibi büyüyor. Son olarak, adını şimdilik açıklamayan bir ülke daha bu küresel dayanışma hareketine katıldı.
Diplomatik kaynakların aktardığına göre, bu karar önümüzdeki hafta resmi olarak duyurulacak. Aslında beklenmedik bir hamle değil – son aylarda birçok devlet benzer adımlar attı. Ancak bu seferki, bölgedeki hassas dengeleri altüst edebilecek nitelikte.
Neden Şimdi?
Uzmanlara göre bu kararın arkasında iki temel neden yatıyor: Bir yanda artan uluslararası baskılar, diğer yanda bölgedeki insani krizin dayanılmaz boyutlara ulaşması. "Artık susmak mümkün değil" diyor bir diplomat, ismini vermemek koşuluyla.
Tabii işin bir de pratik yönü var. Tanıma kararıyla birlikte:
- İki ülke arasında diplomatik ilişkiler kurulacak
- Karşılıklı büyükelçilikler açılması gündeme gelecek
- Ekonomik işbirliği anlaşmaları imzalanacak
Tepkiler Bekleniyor
Bu hamle, elbette bazı çevrelerde şimşekleri üzerine çekecek. Özellikle İsrail'in nasıl bir pozisyon alacağı merak konusu. Dışişleri yetkilileri "sürpriz olmayacağını" söylese de, gerilimin tırmanması ihtimali göz ardı edilemez.
Bir diğer ilginç nokta ise ABD'nin tutumu. Beyaz Saray'ın bu gelişmeye "ılımlı" yaklaşacağı söylentileri dolaşıyor – ki bu da kendi içinde büyük bir değişim anlamına geliyor.
Peki ya Türkiye? Bildiğiniz gibi, Ankara uzun süredir Filistin davasına destek veriyor. Cumhurbaşkanlığı kaynakları, bu yeni gelişmeyi "olumlu" bulduklarını ancak resmi açıklamayı beklediklerini ifade etti.
Sonuç olarak, uluslararası diplomasi sahnesinde yeni bir sayfa açılıyor. Bu kararın domino etkisi yaratıp yaratmayacağını ise zaman gösterecek. Bir şey kesin: Orta Doğu'nun kaderi, bir kez daha masaya yatırılıyor.