Güney Afrika'da düzenlenen G20 zirvesi, Rusya-Ukrayna savaşına yönelik kritik diplomatik görüşmelere ev sahipliği yaptı. Almanya, Fransa ve İngiltere'den oluşan E3 ülkelerinin liderleri, ABD'nin hazırladığı 28 maddelik barış planını görüşmek üzere Johannesburg'da bir araya geldi.
Üçlü Zirvede Kritik Görüşme
Almanya Başbakanı Friedrich Merz, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ve İngiltere Başbakanı Keir Starmer'ın katıldığı toplantıda, ABD'nin Ukrayna için önerdiği barış planının detayları masaya yatırıldı. Alman yetkililerin medyaya yaptığı açıklamaya göre, Avrupalı liderler bu planı daha uygulanabilir hale getirmek için çalışıyorlar.
Almanya Başbakanı Merz, toplantı sonrasında sosyal medya platformu X'ten yaptığı paylaşımda "Dostlar, ortaklar, müttefikler Ukrayna'ya destekte birleştik" ifadelerini kullandı. Bu açıklama, üç ülkenin Ukrayna konusundaki ortak tutumunu vurguladı.
Avrupalı Liderlerin Plan Üzerindeki Çalışmaları
Toplantıda ele alınan konular arasında, ABD'nin 28 maddelik barış planına karşı hazırlanan öneri taslağı öne çıktı. Alman medyasına bilgi veren bir yetkili, liderlerin öncelikli hedefinin, kabul edilemez buldukları noktaları belgeden çıkarmak olduğunu belirtti.
Avrupalı liderler, Ukrayna Devlet Başkanı Vladimir Zelenskiy ile yaptıkları telefon görüşmesinin ardından önemli bir açıklamada bulunmuştu. Açıklamada, "Avrupa ülkelerini, Avrupa Birliğini ve NATO'yu ilgilendiren herhangi bir anlaşmada Avrupalıların onayı ve müttefiklerin mutabakatı alınması gerekir" denilmişti.
Zamanlama ve Sonraki Adımlar
ABD Başkanı Donald Trump'ın Ukrayna Devlet Başkanı Zelenskiy'e barış planını kabul etmesi için 27 Kasım Perşembe gününe kadar süre verdiği öğrenildi. Avrupalı liderler bu süre zarfında geliştirecekleri yeni formüllerle olası barış sürecine katkıda bulunmayı ve çekincelerini plandan çıkarmayı hedefliyor.
G20 zirvesindeki bu diplomatik trafik, uluslararası toplumun Rusya-Ukrayna savaşını sona erdirmek için yoğun çaba sarf ettiğini gösteriyor. Avrupalı müttefikler, ABD'nin barış planını revize ederek hem Ukrayna'nın hem de Avrupa güvenliğinin çıkarlarını korumayı amaçlıyor.
