Son günlerde sosyal medyada ve bazı çevrelerde dolaşıma sokulan iddialar, Türk kamuoyunda ciddi bir merak konusu oldu. Sanki bir geri çekilme varmış gibi sunulan bu spekülasyonlar, diplomasi koridorlarında da yankı buldu.
Ve nihayet resmi ağızlardan beklenen açıklama geldi. Diplomatik kaynaklar, bu iddiaların tamamen asılsız ve mesnetsiz olduğunu vurguladı. Doğu Akdeniz'deki mevcut durumun değişmediği, Türkiye'nin hak ve menfaatlerini koruma konusundaki kararlılığının tam anlamıyla devam ettiği belirtildi.
Olabildiğince net bir şekilde ifade ediliyor ki: Türkiye, uluslararası hukuktan doğan tüm haklarını sonuna kadar kullanmaya devam edecek. Bölgedeki varlığı ve faaliyetleri, her zamanki gibi sürüyor. Yani gemiler yerli yerinde!
Peki Bu İddialar Nereden Çıktı?
Kim bilir, belki de kasıtlı olarak ülkenin diplomatik duruşunu test etmek isteyenlerin bir oyunuydu bu. Ya da belki de sıradan bir yanlış anlaşılmanın abartılı yansıması... Ancak şu çok açık: Türkiye'nin bölgedeki varlığı ve hak arayışı, herhangi bir geri adımla son bulacak türden değil.
Zaten diplomatik çevrelerde konuşulanlar da bunu doğrular nitelikte. Ülkenin egemenlik hakları ve kıta sahanlığı söz konusu olduğunda, Ankara'nın oldukça net ve kararlı bir pozisyon aldığı bilinen bir gerçek.
Sonuç Olarak...
Bu tür asılsız iddialar, zaman zaman gündemi meşgul etmeye devam edebilir. Ancak Türkiye'nin Doğu Akdeniz'deki pozisyonu oldukça net. Geri çekilme falan yok - aksine, hakların korunması konusundaki irade tüm gücüyle sürüyor.
Bir daha böyle bir iddiayla karşılaşırsanız, bilin ki resmi kaynaklara danışmadan inanmamakta fayda var. Çünkü gerçekler, söylentilerden çok daha farklı.
