
Dışişleri Bakanlığı'nın sözcüsü Öncü Keçeli, bugünkü basın toplantısında kelimenin tam anlamıyla bombalar patlattı. Hamas'la zaten görüşüyoruz, hem de en üst düzeyde dedi adeta. Bu, Türkiye'nin bölgedeki rolünü yeniden tanımlayan bir hamle aslında.
Keçeli'nin ifadeleri şöyle: "Hamas liderleriyle doğrudan iletişim kanallarımız aktif. Yoğun bir diplomasi trafiği var." Bu sözler, uluslararası arenada yankılanacak türden. Ankara'nın arka planda nasıl bir denge politikası yürüttüğünü gösteriyor.
Masada Neler Var?
Görüşmelerin odağında, tahmin edeceğiniz üzere, insani yardımların serbest bırakılması ve savaş esirleri meselesi var. Ama işin bir de görünmeyen yüzü: Türkiye, kendine özgü arabuluculuk kimliğini tekrar sahneye çıkarıyor.
Keçeli, "Tarafları yatıştırmaya çalışıyoruz" derken aslında altını çizdiği şey, Ankara'nın her iki tarafça da kabul gören nadir aktörlerden biri olduğu. Bu, hiç de küçümsenecek bir avantaj değil.
Peki Ya Sonrası?
Diplomatik kaynaklar, temasların "çok hassas bir aşamada" olduğunu fısıldıyor. Herhangi bir yanlış adım, tüm süreci çökertebilir. Türkiye, ince bir tel üzerinde yürüyor adeta.
Sonuç? Ortadoğu'nun bu kanayan yarasına çare bulmak kolay değil. Ama Ankara, elindeki tüm kozları oynuyor. Bekleyip göreceğiz.