Kahire'de 30 Ağustos Ruhu: Zafer Bayramı'nın Gurur Dolu Anları
Kahire'de 30 Ağustos Zafer Bayramı Coşkusu

Mısır'ın kalbi Kahire'de, tarihin sayfalarından gelen bir zaferin gururuyla doluydu hava. 30 Ağustos Zafer Bayramı, sınırları aşan bir coşkuyla kutlandı adeta. Türkiye'nin Kahire Büyükelçiliği'ndeki tören, diplomatik nezaketin ötesinde, derin bir kültürel bağın yansımasıydı.

Büyükelçi Salih Mutlu Şen, o anlamlı konuşmasında, "Bu zafer yalnızca bir milletin değil, özgürlük arayan tüm halkların ortak mirasıdır" ifadelerini kullandı. Gerçekten de, Büyük Taarruz'un 103. yıldönümü, sıradan bir kutlamadan çok daha fazlasını temsil ediyordu.

Diplomasinin Gurur Tablosu

Törene kimler katılmadı ki! Mısırlı bürokratlar, askeri yetkililer, akademisyenler ve tabii ki Kahire'de yaşayan Türk vatandaşları... Hepsi bir arada, aynı duygu etrafında kenetlendi. Protokoldeki isimlerin yüzlerindeki o samimi ifade, resmiyetin soğukluğunu eritmeye yetmişti adeta.

Şen'in şu sözleri hâlâ kulaklarda yankılanıyor: "Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkiler, tarihin derinliklerinden gelen bir dostluğun ürünüdür. Bugün burada, bu dostluğun bir kez daha tescil edildiğini görmekten büyük mutluluk duyuyoruz."

Anma Töreninin Duygu Yüklü Anları

Saatler 09:05'i gösterdiğinde, her şey durdu. Hayat, bir anlığına sanki dondu. Atatürk ve silah arkadaşları için yapılan saygı duruşu, sınır ötesi bir minnettarlığın ifadesiydi. İstiklal Marşı'nın heybetli notaları, Kahire semalarında yankılandığında, gözlerdeki nemi gizlemek zordu doğrusu.

Büyükelçi Şen'in defteri imzalaması... O an belki de törenin en sembolik ânıydı. Her bir imza, Türk-Mısır ilişkilerinin geleceğine atılmış bir mühür gibiydi adeta.

Zaferin Evrensel Mesajı

Bu kutlama, sıradan bir diplomatik etkinlik olmanın çok ötesindeydi. Aslında hepimize bir şey hatırlatıyordu: Zaferler, milletlerin hafızasında yaşayan canlı hatıralardır. Kahire'deki bu coşku, Türkiye'nin bölgedeki yumuşak gücünün de bir göstergesiydi aynı zamanda.

Mısırlı konukların tören sonrasındaki yorumları ise oldukça dikkat çekiciydi. "Türk milletinin bağımsızlık mücadelesi, tüm Ortadoğu için ilham kaynağıdır" diyordu bir akademisyen. Bir diğeri ise "İki ülke arasındaki bu yakınlaşma, bölge barışı için umut verici" ifadelerini kullanıyordu.

Önümüzdeki dönemde Türkiye ile Mısır arasındaki ilişkilerin daha da gelişeceğine dair işaretler var. Bu tören, sadece geçmişi anmak değil, aynı zamanda geleceğe dair umutları beslemek içindi sanki. Zafer Bayramı'nın 103. yılı, Kahire'de sıcak ve samimi bir buluşmaya ev sahipliği yaparak, diplomasinin en insani halini gözler önüne serdi.