Türkiye, Karadeniz'deki uluslararası sularda seyreden ticari gemilere yönelik gerçekleştirilen saldırılar karşısında diplomatik bir hamle başlattı. Ukrayna'nın Ankara Büyükelçisi Nariman Celal ve Rusya'nın Ankara Büyükelçiliği Maslahatgüzarı Aleksei Ivanov, konuyla ilgili olarak Türk Dışişleri Bakanlığı'na resmi bir şekilde çağrıldı.
Diplomatik Görüşmelerde Endişeler Aktarıldı
Anadolu Ajansı'nın edindiği bilgilere göre, 4 Aralık 2025 tarihinde Dışişleri Bakanlığı'nda gerçekleşen görüşmelerde her iki ülkenin diplomatik temsilcilerine, Türkiye'nin yaşanan olaylardan duyduğu derin endişe resmi olarak iletilmiştir. Türkiye, bölgede artan gerilim ve saldırıların yarattığı risklere dikkat çekerek, durumun acilen yatıştırılması gerektiği mesajını verdi.
Dışişleri Sözcüsü Keçeli'nin Açıklamalarına Atıf
Bu diplomatik adım, Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Öncü Keçeli'nin daha önce yaptığı açıklamaların bir devamı niteliğinde. Keçeli, 29 Kasım'da sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda, "KAIROS" ve "VIRAT" adlı gemilere yönelik saldırıları kınamış ve bu olayların ciddi riskler oluşturduğunu belirtmişti.
Sözcü Keçeli, "Karadeniz'deki Münhasır Ekonomik Bölgemiz içerisinde meydana gelen bu hadiseler, bölgede seyir, can, mal ve çevre emniyeti bakımından ciddi riskler oluşturmuştur" ifadelerini kullanmıştı. Ayrıca, savaşın Karadeniz'e yayılmasının ve tırmanmasının önlenmesi için taraflarla temasların sürdürüleceğini vurgulamıştı.
Türkiye'nin Bölgesel İstikrar ve Ekonomik Çıkar Vurgusu
Türkiye'nin bu diplomatik girişiminin arka planında iki temel kaygı öne çıkıyor. İlki, bölgedeki genel istikrarın ve güvenliğin korunmasıdır. Karadeniz'in bir çatışma alanına dönüşmesi, tüm kıyıdaş ülkeler için büyük bir tehdit oluşturmaktadır.
İkinci ve eşit derecede önemli olan kaygı ise, Türkiye'nin bölgedeki ekonomik faaliyetlerinin ve çıkarlarının olumsuz etkilenmemesidir. Türkiye, hem kendi ticaret gemilerinin güvenli seyrini hem de Karadeniz'deki enerji arama ve diğer ekonomik faaliyetlerinin kesintisiz devamını sağlamayı hedeflemektedir. Bu çağrı, taraflara Türkiye'nin bu konulardaki kararlılığını ve hassasiyetini bir kez daha göstermiştir.