Katar'dan Netanyahu'ya Sert Yanıt: 'Saldırı Tehditleriniz Siyasi İflasınızın İspatıdır'
Katar'dan Netanyahu'ya Sert Yanıt: Tehditleriniz İflas İspatı

Ortadoğu'nun gergin siyaset sahnesine bir bomba daha düştü. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun, Katar'a yönelik olarak sarf ettiği tartışmalı ve üstü kapalı saldırı söylemleri, Doha'dan beklenmedik derecede sert bir tokadı yedi adeta.

Katar Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Majed al-Ansari, mikrofona geldiğinde yüzündeki ifade ciddiydi. Kelimeleri özenle seçiyordu ama her biri adeta bir mermi gibi çıkıyordu ağzından. Netanyahu'nun, ülkesinin Hamas'la arabuluculuk rolünü eleştirirken Katar'ı hedef alan açıklamalarını 'tamamen sorumsuz' diye nitelendirdi. Daha da ileri giderek, bu türden tehditlerin, İsrail liderinin içinde debelendiği 'derin siyasi ve ahlaki iflasın' acınası bir göstergesi olduğunu söylemekten çekinmedi.

Al-Ansari'nin sözleri şöyleydi: "Bu türden patavatsız açıklamalar, özellikle de İsrail Başbakanı'ndan geldiğinde, asılsız iddiaları meşrulaştırma ve uzlaşma yerine çatışmayı körükleme girişiminden başka bir şey değil. Bölgesel ve uluslararası istikrarı daha da baltalıyor."

Peki, her şey nasıl başladı? Netanyahu, geçtiğimiz günlerde yaptığı bir basın toplantısında, Katar'ın Hamas liderlerine ev sahipliği yapmasını ve finansal destek sağlamasını eleştirmişti. Hatta, üstü örtülü bir dille, Katar'ın Hamas'a yönelik baskı uygulamaması halinde bu durumun 'sonuçları' olabileceğine dair tehditler savurmuştu. Bu, uluslararası diplomasi dilinde oldukça nadir görülen, doğrudan bir meydan okumaydı.

Katar'ın Yanıtı Net ve Sert Oldu

Katar ise bu meydan okumaya oturup kalmadı. Aksine, alışılagelmiş diplomatik nezaket perdesini bir kenara atarak doğrudan hedefe yöneldi. Al-Ansari, Netanyahu'nun sözlerinin, Gazze'de devam eden insanlık dramı ve rehinelerin serbest bırakılması müzakereleri üzerinde kasıtlı olarak gölge düşürme çabası olduğunu öne sürdü.

Katar'ın pozisyonu hiç değişmedi aslında. Ülke, Hamas'la olan iletişim kanallarını, bölgedeki krizlere barışçıl çözümler bulmak amacıyla bir köprü olarak kullandığını her fırsatta vurguluyor. Doha yönetimi, bu rolünü sürdürmekte kararlı görünüyor – Netanyahu'nun tehditkâr retoriği ne kadar artarsa artsın.

Bu diplomatik kavga, zaten kaynayan Ortadoğu kazanına bir kepçe daha ateş attı. Tarafların birbirini dinlemek yerine daha sert bir üslup benimsemesi, bölgede yeni gerilimlere kapı aralayabilir. Netanyahu'nun iç siyasetteki sıkışmışlığının dış politikaya böyle yansıması, kimilerine göre oldukça riskli bir hamle. Katar ise bu hamleye, 'pes etmeyen' bir duruşla karşılık verdi. Sıradaki adımı merakla bekliyoruz.