Kazakistan, uluslararası diplomaside önemli bir adım atarak Abraham Anlaşmaları'na resmen katıldığını duyurdu. Bu karar, ülkenin Orta Doğu'daki dengeli ve barışçıl dış politika stratejisiyle uyum içinde alındı.
Denge ve İş Birliği Vurgusu
Kazakistan Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklamada, bu katılım kararının yalnızca ülkenin milli çıkarları doğrultusunda olduğu belirtildi. Açıklamada, "Bu önemli karar, devletimizin dengeli, yapıcı ve barışçıl dış politikasının niteliğiyle tam uyumludur" ifadesine yer verildi. Bakanlık, anlaşmalara katılımın ilgili tüm ülkelerle olan iş birliğini daha da güçlendireceğini ve bunun Kazakistan'ın uzun vadeli stratejik hedefleriyle örtüştüğünü vurguladı.
BM İlkelerine Bağlılık ve İki Devletli Çözüm
Açıklamanın dikkat çeken bir diğer yönü ise Kazakistan'ın Birleşmiş Milletler'in (BM) ilgili kararlarına olan bağlılığı oldu. Ülke, "iki halk için iki devlet" ilkesi temelinde, Orta Doğu'daki ihtilafın adil, kapsamlı ve sürdürülebilir bir çözüme kavuşturulması gerektiği görüşünü savunmaya devam edeceğini taahhüt etti. Bu durum, Kazakistan'ın bölgesel barışa yönelik uzun soluklu yaklaşımını ortaya koyuyor.
Tokayev, Trump ve Netanyahu ile Üçlü Görüşme
Bu diplomatik gelişmenin arka planında, yakın zamanda gerçekleşen üst düzey bir temas yer alıyor. Kazakistan Cumhurbaşkanı Kasım Cömert Tokayev, "C5+1" formatında düzenlenen Orta Asya-ABD Zirvesi kapsamında ABD Başkanı Donald Trump ile bir araya geldi. Bu buluşmanın hemen ardından, Trump ve Tokayev, Beyaz Saray'da İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ile ortak bir telefon görüşmesi gerçekleştirdi. Yapılan bu üçlü görüşmede, Kazakistan'ın Abraham Anlaşmaları'na katılım süreci masaya yatırıldı.
Kazakistan'ın bu hamlesi, hem bölgesel istikrar hem de küresel diplomasi açısından yeni bir sayfa olarak değerlendiriliyor. Ülke, geleneksel olarak sürdürdüğü denge politikasını, Abraham Anlaşmaları gibi yeni bir platforma taşıyarak uluslararası arenadaki etkin rolünü pekiştirmiş oldu.