Tam da diplomatik trafiğin yoğunlaştığı şu günlerde, TBMM Başkanı Numan Kurtulmuş'tan önemli bir hamiz daha geldi. Budapeşte'de gerçekleşen görüşme, iki ülke arasındaki ilişkilere yeni bir soluk getirdi diyebiliriz.
Görüşme aslında sandığımızdan daha derin anlamlar taşıyor. Kurtulmuş ve Orban, sadece resmi protokollerin ötesine geçerek samimi bir diyalog kurmayı başardılar. Şu an Avrupa'nın içinden geçtiği zorlu süreçte, Türkiye-Macaristan işbirliğinin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha hatırlattılar adeta.
İkili İlişkilerde Yeni Bir Sayfa
Numan Kurtulmuş'un şu sözleri oldukça manidardı: "İki ülke arasındaki bağları güçlendirmekte kararlıyız." Bu sadece bir nezaket ifadesi değil, aynı zamanda geleceğe dönük somut adımların da habercisi gibi. Zira Macaristan son dönemde Türkiye'nin Avrupa'daki en istikrarlı partnerlerinden biri haline geldi.
Orban tarafı ise her zamanki gibi pragmatik ve net. İki ülkenin ortak çıkarları doğrultusunda hareket etmenin önemini vurguladılar. Aslında bakarsanız, bu görüşme sıradan bir diplomatik temasın çok ötesinde bir anlam taşıyor.
Bölgesel Meseleler Masaya Yatırıldı
Gündemde sadece ikili ilişkiler yoktu elbette. Bölgedeki son gelişmeler, güvenlik endişeleri ve ekonomik işbirliği imkanları da detaylı şekilde konuşuldu. Özellikle enerji güvenliği ve ticaret hacminin artırılması konularında somut adımlar atılması gündemde.
Şunu söylemeden geçemeyeceğim: Bu tür yüksek düzeyli temaslar, uluslararası arenada Türkiye'nin etkinliğini bir kez daha gösteriyor. Kurtulmuş'un bu ziyareti, Türkiye'nin bölgesel ve küresel meselelerdeki aktif rolünün de bir göstergesi aslında.
Görüşmenin belki de en çarpıcı yanı, iki liderin uyum içinde çalışmaya devam edeceklerini vurgulamaları oldu. Avrupa'nın doğusunda şekillenen yeni dengelerde, Türkiye ve Macaristan'ın koordineli hareket etmesi her iki tarafın da lehine.
Sonuç olarak, bu görüşme Türkiye'nin dış politikasındaki sürekliliği ve etkinliği bir kez daha ortaya koydu. İki ülke arasındaki ilişkilerin daha da derinleşeceğini söylemek kehanet olmaz sanırım.
