
Telefonda bir ses... Fransız lider Emmanuel Macron'dan gelen o beklenmedik arama, diplomatik arenada yankılanacak türden. Ankara'daki ofisinde, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ı arayan Macron, Ukrayna meselesindeki olağanüstü iş birliği için samimi teşekkürlerini iletti. Resmi protokollerin soğuk dilinden uzak, adeta iki devlet adamı arasındaki sıcak bir diyalogdu bu.
Şimdi, işin detaylarına gelirsek... İki lider, Ukrayna'daki durumu ve bu krizde Türkiye'nin sergilediği dengeli ve yapıcı diplomasiyi masaya yatırdı. Karadeniz'deki gerginliği azaltmak için Ankara'nın üstlendiği kritik rol, Paris tarafından takdirle karşılandı. Hani derler ya, 'zamanlama her şeydir' – bu telefon tam da böyle bir andaydı.
Stratejik Ortaklık Yeni Bir Boyut Kazanıyor
Aslında bu, iki ülke arasındaki diyaloğun ne denli güçlü olduğunu gösteren bir başka işaret. Fransa ve Türkiye – bazen farklı kulvarlarda koşsalar da – Ukrayna gibi küresel bir meselede ortak bir dil bulmayı başardı. Bu iş birliği, sadece bölgesel değil, küresel dengeleri de etkileme potansiyeli taşıyor. Kim derdi ki?
Macron'un bu jesti, uluslararası ilişkilerde 'teşekkür'ün ne kadar kıymetli olduğunu hatırlattı. Belki de diplomasinin unutulan inceliklerinden biri... Karşılıklı saygı ve anlayış, çoğu zaman en çetrefili meseleleri bile çözüme kavuşturabilir.
Peki, bundan sonra ne olacak? Görünen o ki, Türkiye'nin bu denge politikası, hem Batı hem de Doğu nezdinde itibarını güçlendirmeye devam edecek. Ukrayna'da barış için atılan adımlar, belki de bu diyalog sayesinde hız kazanacak. Sonuçta, dünya siyaseti beklenmedik gelişmelere gebe – ve bu telefon görüşmesi de onlardan biri.