Mısır Dışişleri Bakanı Bedr Abdulati, Gazze Şeridi'nin gelecekteki idari statüsüne dair net ve kesin bir açıklama yaptı. Abdulati, ne Mısır'ın ne de herhangi bir yabancı devletin Gazze'yi yönetmeyeceğini, bölgenin kontrolünün tamamen Filistin halkında olacağını ilan etti.
Doha Forum 2025'te Yapılan Tarihi Konuşma
Bakan Abdulati, bu önemli açıklamayı 7 Aralık 2025 tarihinde Katar'ın başkenti Doha'da düzenlenen Doha Forum 2025 kapsamındaki bir panelde yaptı. Foruma Global İletişim Ortağı olarak Anadolu Ajansı (AA) da katıldı. Abdulati konuşmasında, İsrail'in devam eden saldırılarının sona ermesinin ardından Gazze'deki yönetim modelinin ne olacağına dair uluslararası kamuoyundaki spekülasyonlara son noktayı koydu.
"Ne Mısır, ne de herhangi bir yabancı ülke Gazze’yi yönetmeyecek. Filistinliler kendi kendilerini yönetecek" ifadelerini kullanan Abdulati, bu ilkenin değişmez olduğunun altını çizdi.
Uluslararası Barış Gücü ve İnsani Yardım Çağrısı
Mısırlı diplomat, Gazze'nin yönetiminin Filistinlilere bırakılması gerektiğini savunurken, güvenlik konusunda da bir öneri getirdi. Abdulati, Gazze'de "Sarı Hat" olarak bilinen bölgeye uluslararası bir barış gücünün konuşlandırılması gerektiğini dile getirdi. Bu önlemin, kalıcı bir barış ve istikrar ortamının tesis edilmesine katkı sağlayacağını belirtti.
İnsani yardım konusuna da değinen Bakan, İsrail'in tüm sınır kapılarını açarak yardımların kesintisiz bir şekilde Gazze'ye ulaşmasını sağlaması gerektiğini vurguladı. Ancak, işgalci İsrail yönetiminin gıda ve tıbbi malzeme girişini büyük ölçüde kısıtlamaya devam ettiğini söyleyerek uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı.
Refah Kapısı Krizi ve Zorla Göç Uyarısı
Bedr Abdulati, son günlerde gündeme gelen Refah Sınır Kapısı'na ilişkin iddialara da yanıt verdi. İsrail'in, kapının yeniden açılması için "ortak koordinasyon sağlandığı" yönündeki açıklamalarını kesin bir dille yalanladı.
"Filistinlilerin zorla göç ettirilmesi için Refah Kapısı’nın kullanılmasına asla izin vermeyeceğiz" diyerek Mısır'ın bu konudaki kararlı duruşunu bir kez daha gösterdi. Bu ifade, İsrail'in Filistinlileri Gazze'den çıkarmaya yönelik olası planlarına karşı net bir uyarı olarak yorumlandı.
Abdulati, 10 Ekim 2025'te varılan ateşkes anlaşmasının şartlarını da hatırlattı. Bu anlaşmaya göre İsrail ordusunun Refah Sınır Kapısı'nı açması, Gazze'ye günlük 600 yardım tırının girişine izin vermesi, saldırıları tamamen durdurması ve Mavi Hattan Sarı Hatta çekilmesi gerekiyordu. Ancak, insani yardımların bu sayıya hiç ulaşamadığını ve saldırıların da tam anlamıyla durmadığını ifade etti.
Mısır Dışişleri Bakanı, İsrail'in ateşkes ihlallerine dair çarpıcı rakamlar da paylaştı. 11 Eylül'den bu yana düzenlenen saldırılarda 367 Filistinlinin hayatını kaybettiğini, 953 kişinin ise yaralandığını açıkladı. Bu veriler, bölgedeki insani krizin boyutunu bir kez daha gözler önüne serdi.
Mısır'ın bu açıklaması, Gazze'nin savaş sonrası geleceğine dair uluslararası diplomaside önemli bir pozisyon belirlemesi olarak kayıtlara geçti. Kahire yönetimi, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkının en büyük savunucusu olarak öne çıkarken, bölgedeki istikrarın ancak Filistinlilerin kendi yönetimlerini kurmasıyla sağlanabileceği mesajını verdi.
