Ortadoğu'nun buğulu siyaset sahnesinde yine nefesler tutuldu. İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu, Katar'ın Gazze için ateşkes müzakerelerindeki bariz başarısızlığının gölgesinde kalmamak için oldukça sıra dışı bir hamleyle sahneye fırladı. Peki ya hamlenin merkezinde kim vardı? Bizzat Donald Trump.
Evet, yanlış duymadınız. Eski ABD Başkanı'nı adeta bir piyon gibi oyunun içine sokan Netanyahu, Trump'ı arayarak ona bir 'tebrik' yağdırmasını söyledi. Amaç? Trump'ın popülaritesinden faydalanarak kendi iç siyasetindeki yara almış imajını onarmak ve Katar'ın diplomatik hezimetinin üzerini örtmek. Oldukça kurnazca, değil mi?
Diplomasinin Arkasındaki Kirli Oyunlar
Olayın detaylarına indiğimizde durum daha da ilginç bir hal alıyor. Netanyahu, Trump'la yaptığı telefon görüşmesinde ona, Katar'ın Gazze'deki ateşkes görüşmelerinde 'başarısız' olduğunu ve bu nedenle kendisini tebrik etmesi gerektiğini söylemiş. Bu, uluslararası diplomaside görülmüş en açık manipülasyon örneklerinden biri olarak tarihe geçebilir.
Ancak işin aslı şu: Katar, İsrail ve Hamas arasında bir ateşkes sağlamak için ciddi bir çaba sarf etmişti. Fakat tarafların bir türlü ortak bir zemin bulamaması, Katar'ın bu süreçteki rolünü gölgede bıraktı. Netanyahu ise bu durumu kendi lehine çevirmenin bir yolunu aradı ve bulduğu çözüm, Trump'ı arayarak onu adeta bir kukla gibi yönlendirmek oldu.
Trump'ın Rolü ve Tepkiler
Peki Trump bu duruma nasıl bir tepki verdi? Görünen o ki eski başkan, Netanyahu'nun bu çağrısını oldukça ciddiye aldı ve hemen harekete geçti. Ancak bu hamle, uluslararası medyada ve diplomatik çevrelerde büyük bir şaşkınlık ve eleştiri dalgasına neden oldu. Bir devlet başkanının, başka bir ülkenin iç işlerine bu kadar açık bir müdahalesi, diplomasi kurallarını hiçe sayan bir davranış olarak yorumlandı.
Üstelik Trump'ın bu 'tebrik' mesajı, Katar'ı oldukça zor bir duruma düşürdü. Katar yetkilileri, İsrail'in bu manipülatif hamlesine sessiz kalmayarak durumu protesto etti ve uluslararası arenada bu tür oyunların kabul edilemez olduğunu vurguladı.
Netanyahu'nun bu hamlesi, sadece Katar-İsrail ilişkilerini germekle kalmadı, aynı zamanda ABD'nin Ortadoğu politikasına da gölge düşürdü. Trump'ın bu kadar kolay bir şekilde manipüle edilebilmesi, Amerikan diplomasisinin geleceği açısından da endişe verici sinyaller verdi.
Sonuç olarak, Ortadoğu'da diplomasi denilince akla artık sadece masada yapılan görüşmeler değil, perde arkasında dönen bu kirli oyunlar da geliyor. Netanyahu'nun Trump'ı oyuna getirme çabası, uluslararası ilişkilerde yeni bir skandal olarak kayıtlara geçerken, taraflar arasındaki güven duvarını iyice zayıflattı. Bu olay, diplomasinin karanlık yüzünü gösteren bir senaryo olarak hafızalarda yer edindi.
