Netanyahu: 'Yahudiler Başarısız Olsaydı ABD Olmazdı'
Netanyahu'dan Tartışmalı Hanuka Açıklaması

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, Hanuka Bayramı dolayısıyla yaptığı konuşmada, Yahudi-Hristiyan medeniyetinin ve ABD'nin varlığının, Yahudilerin tarihteki başarısına bağlı olduğunu ileri sürdü. Netanyahu'nun bu tartışmalı ifadeleri, işgal altındaki Doğu Kudüs'teki Ağlama Duvarı'nda gerçekleşen mum yakma töreninde dile getirildi.

Tarihi Bir Başarıya Atıfta Bulundu

Netanyahu, konuşmasında milattan önce 2. yüzyılda Makkabilerin Helenizme karşı kazandığı zaferi referans gösterdi. 17 Aralık 2025 tarihinde yaptığı açıklamada, "Makabiler başarısız olsaydı, Yahudilik olmazdı. Yahudi-Hristiyan medeniyeti olmazdı. ABD olmazdı." ifadelerini kullandı. İsrail Başbakanı, bu antik savaşın, günümüzde de devam ettiğini savunduğu Yahudi-Hristiyan geleneğinin ortak mücadelesinin bir parçası olduğunu iddia etti.

Güncel Çatışmalarla Bağ Kurdu

Netanyahu, tarihsel atıfını güncel siyasi argümanlarla birleştirdi. Yahudi-Hristiyan medeniyetinin varlığını Yahudilerin başarısına bağlayan lider, İsrail'in Gazze başta olmak üzere farklı bölgelere yönelik saldırılarını bu medeniyeti koruma mücadelesinin bir uzantısı olarak sundu. Bu açıklama, İsrail'in Ekim 2023'ten bu yana sürdürdüğü operasyonların arka planına dair bir çerçeve çizmeyi amaçlıyor.

Bu operasyonlar kapsamında, Gazze Şeridi'nde 71 bine yakın Filistinlinin hayatını kaybettiği ve büyük bir insani felaket yaşandığı biliniyor. Ayrıca İsrail ordusunun bu süreçte Lübnan, Suriye, Yemen ve İran'a da yoğun saldırılar düzenlediği rapor ediliyor. Saldırılar nedeniyle binlerce kişi hayatını kaybederken, milyonlarca insan da yerinden edilmiş durumda.

Sonuç ve Tepkiler

Netanyahu'nun Ağlama Duvarı'nda yaptığı bu konuşma, hem tarihi bir dini bayramı kutlama hem de İsrail'in mevcut askeri politikalarını meşrulaştırma girişimi olarak değerlendiriliyor. "Yahudi-Hristiyan medeniyeti" vurgusu ve bunun ABD'nin kuruluşuna kadar uzatılması, özellikle uluslararası diplomasi çevrelerinde tartışma konusu olması bekleniyor. İsrail Başbakanı, bu söylemle hem iç kamuoyuna hem de belirli bir dış muhatapla hitap etmeyi hedefliyor gibi görünüyor.

Ortadoğu'da devam eden gerilim ve çatışmaların ortasında, dini ve tarihi referansların siyasi söylemde bu denli merkezi bir role oturtulması, bölgedeki kutuplaşmanın derinliğini bir kez daha gözler önüne seriyor. Netanyahu'nun açıklamalarının, bölgesel ve küresel dinamiklerde yeni tartışmaları tetiklemesi kaçınılmaz görünüyor.