
İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu'nun Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik son dakika açıklamaları, Ankara'da adeta soğuk duş etkisi yarattı. AK Parti Sözcüsü Ömer Çelik, bugün düzenlediği basın toplantısında bu sözleri hiçbir şekilde kabul edemeyeceklerini belirterek oldukça sert ifadeler kullandı.
Çelik, "Netanyahu'nun Sayın Cumhurbaşkanımızı hedef alan bu talihsiz açıklamaları, ne diplomasi nezaketine ne de uluslararası ilişkilerin temel kurallarına sığar" dedi. Aslında bu tür söylemlerin artık günümüz dünyasında yerinin olmaması gerektiğini düşünüyorum.
Öyle ki, AK Parti sözcüsü konuşmasının devamında şunları ekledi: "Bu türden provokatif ifadeler, bölgesel barış ve istikrar arayışına hiçbir katkı sunmaz. Tam tersine, gerilimi tırmandırmaktan başka işe yaramaz."
Diplomatik Nezaketin Sınırları
Uluslararası ilişkilerde -hele ki bu kadar hassas bir coğrafyada- liderler arası diyalog kurarken dikkatli olunması gerektiğini vurgulayan Çelik, Netanyahu'nun sözlerinin tamamen yersiz ve hükümsüz olduğunu ifade etti. Aslına bakarsanız, bu tür açıklamaların ilişkileri daha da germekten başka bir işlevi olduğunu söylemek oldukça güç.
Çelik'in üzerine basa basa altını çizdiği bir diğer nokta ise Türkiye'nin bölgedeki istikrar ve barışa yönelik samimi çabaları oldu. "Biz her zaman yapıcı diyaloğun, karşılıklı saygının ve uluslararası hukukun temel ilkelerinin takipçisi olduk" diye ekledi.
Peki, bu gerilim ne anlama geliyor? Ortadoğu'nun bu en hareketli döneminde, iki ülke arasındaki ilişkilerin seyri merak konusu. Netanyahu'nun bu çıkışının arkasında ne yatıyor olabilir? Bu soruların cevaplarını önümüzdeki günlerde daha net göreceğiz.
AK Parti sözcüsünün bu net ve kararlı duruşu, Türkiye'nin uluslararası arenadaki pozisyonunu bir kez daha gözler önüne serdi. Sonuçta, diplomasi dediğin şey -biraz da- sınırları bilmekle ilgili değil mi?