Washington'daki Türkiye temsilciliğinde artık yeni bir isim var. Resmi Gazete'de yayımlanan kararla Nuh Yılmaz, Amerika Birleşik Devletleri nezdinde büyükelçi olarak atandı. Bu hamle, diplomasi çevrelerinde beklenenden daha hızlı gerçekleşti diyebiliriz.
Yılmaz'ın kariyeri aslında oldukça renkli. Harvard Üniversitesi'nde uluslararası ilişkiler eğitimi almış, sonrasında ise kendini tamamen diplomasi dünyasına adamış biri. Daha önce Dışişleri Bakanlığı'ndaki görevlerinde gösterdiği performans, onun bu önemli pozisyon için neden tercih edildiğini açıklıyor gibi.
Kritik Görevdeki Önceki Deneyimler
Aslında Yılmaz için Washington hiç de yabancı bir saha değil. Daha önceki yıllarda burada farklı diplomatik pozisyonlarda bulunmuştu. Yani sokaklarını, siyasetçilerini, o özel Washington havasını iyi tanıyor. Bu da işini kolaylaştıracak önemli bir artı.
Şimdi düşünüyorum da - bu atama tam da zamanında yapılmış bir hamle. İki ülke arasındaki ilişkilerin son dönemdeki seyrini düşününce, Yılmaz'ın buradaki rolü gerçekten çok kritik olacak.
Yeni Dönemde Neler Bekleniyor?
Washington'daki Türkiye Büyükelçiliği, hiç şüphesiz en önemli diplomatik temsilciliklerimizden biri. Yılmaz'ın burada sadece resmi temaslarla yetinmeyeceği, aynı zamanda Amerikan kamuoyuna yönelik etkili bir iletişim stratejisi izleyeceği konuşuluyor.
Diplomasi dünyasında bu tür atamalar genellikle uzun süren değerlendirmeler sonucunda yapılır. Ancak bu sefer işler biraz daha hızlı ilerlemiş görünüyor. Belki de acilen ele alınması gereken dosyalar vardı, kim bilir?
Nuh Yılmaz'ın önündeki en büyük görev, iki ülke arasındaki ilişkileri daha da güçlendirmek olacak. Ekonomiden güvenliğe, terörle mücadeleden ticari iş birliklerine kadar pek çok alanda koordinasyonu sağlamak durumunda. Zorlu ama bir o kadar da heyecan verici bir görev diyebiliriz.
Bu arada - büyükelçinin sosyal medyada oldukça aktif olduğunu da belirtmeden geçmeyelim. Belki de bu özelliği, geleneksel diplomasi anlayışına yeni bir soluk getirebilir. Neden olmasın?