İki komşu ülke arasında gerilen teller nihayet gevşedi. Pakistan ve Afganistan, sınır hattında yaşanan ve giderek tırmanan gerginliğin ardından nefesleri tutan bir adım attı. Tam 48 saatlik bir ateşkes için masaya oturmayı başardılar - ki bu, bölgedeki barış umutları için oldukça kritik bir gelişme sayılır.
Olaylar aslında geçtiğimiz günlerde patlak verdi. Sınırın iki yakasında mevzilenmiş güçler, aniden şiddetli bir çatışmaya girdi. Silah sesleri dağları yankılandırırken, taraflar birbirlerini "sınır ihlali" yapmakla suçluyordu. Durum öyle bir hal almıştı ki, bölge sakinleri evlerine kapanmak zorunda kaldı.
Diplomasi Devreye Girdi
Çatışmalar şiddetlenip de işler çığırından çıkmaya yüz tutunca, diplomatik kanallar hareketlendi. İki tarafın yetkilileri acilen temas kurdu. Görüşmeler -inanması güç ama- neredeyse kopma noktasına gelmişti. Ta ki, o kritik telefon konuşması gerçekleşene kadar.
Pakistan'ın Kabil Büyükelçisi, Afganistan Dışişleri Bakanlığı'na çağrıldı. Bu, genellikle diplomatik protokolde hoşnutsuzluğun en üst düzeyde ifade edildiği bir yöntemdir. Ama bazen en gergin anlar, en beklenmedik çözümlerin habercisi olabiliyor.
48 Saatlik Nefes Molası
Müzakereler sonuç verdi ve taraflar iki günlük bir ateşkeste anlaştı. Bu süre aslında sembolik görünebilir ama bölge için hayati önem taşıyor. Zira:
- Sivil halkın nefes almasını sağlayacak
- İki ülkenin daha kapsamlı bir çözüm için zaman kazanmasına yardımcı olacak
- Uluslararası toplumun arabuluculuk şansı doğacak
Aslında bu tür krizler tarihte defalarca yaşandı. Ama her seferinde şu gerçek daha net ortaya çıkıyor: Sınırlar haritalarda çizili çizgilerden ibaret değil. İnsanların hayatları, kültürleri ve geçim kaynakları bu çizgilerin iki yakasında iç içe geçmiş durumda.
Peki Ya Sonrası?
Ateşkes süresinin dolmasına sayılı saatler kala herkesin aklında aynı soru var: "Sonra ne olacak?" Cevabı kimse tam olarak bilmiyor ama uzmanlar iki ihtimal üzerinde duruyor.
Birincisi, tarafların bu süreyi iyi değerlendirip kalıcı bir çözüm için adım atması. İkincisi ise -ki kimse bunun olmasını istemiyor- çatışmaların yeniden başlaması. Bölge sakinleri için ikinci ihtimal tam bir kabus senaryosu.
Şu an için en makul beklenti, 48 saatin taraflara soğukkanlılıkla düşünme fırsatı vermesi. Belki de bazen en iyi diplomatik hamle, silahları susturup karşılıklı dinlemektir. Zaman gösterecek...
