Papa'nın Tarihi Türkiye Ziyareti ve Diplomatik Önemi
Papa XIV. Leo'nun Türkiye ziyareti, Cumhurbaşkanı'nın resmî daveti üzerine gerçekleştirildi. Ankara'da düzenlenen törenler ve ikili görüşmelerin ardından program İstanbul ve İznik'te devam etti. Bu temasların Türkiye ile Vatikan arasındaki diplomatik diyaloğu güçlendirdiği belirtiliyor.
Ziyaretin Gündem Maddeleri
Görüşmelerde özellikle bölgesel barış, insani meseleler ve Gazze'de kalıcı ateşkese yönelik uluslararası çabalar ele alındı. Bu diplomatik temaslar, Türkiye'nin küresel diplomasi sahnesindeki merkezi konumunu bir kez daha ortaya koydu.
Ziyaret Hakkındaki İddialar ve Gerçekler
Davet iddiası: Bazı çevreler tarafından ziyaretin Patrik Bartholomeos'un daveti üzerine gerçekleştiği iddia edilse de, gerçekte Vatikan Devlet Başkanı Papa XIV. Leo'nun Türkiye ziyareti Cumhurbaşkanımızın davetiyle düzenlendi.
Bayrak Protokolü ve İlahi Tartışmaları
İlahi iddiası: Papa'nın Türkiye ziyaretinde karşılama töreninde "Talealbedru" ilahisinin okunduğu iddiaları gerçeği yansıtmıyor. Salat-ı Ümmiye ilahisi, 2007 yılında kurulan ve uluslararası alanda konserler veren Hatay Medeniyetler Korosu tarafından, Papa salonda yokken seslendirildi. Papa salonda bulunduğu sırada ise Ahmet Hatipoğlu'na ait Tevhid ve Esma Zikri okundu.
Bayrak düzeni iddiası: Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki konuşmada Türk Bayrağı ve Vatikan Bayrağı'nın yanlış konumlandırıldığı iddiaları da gerçek dışı. Bayrak ve oturma düzeni, resmî protokol kurallarına tam uygun şekilde gerçekleştirildi. Protokol gereği, devletler arası ziyaretlerde misafir ülkenin bayrağı sağ tarafta yer alır ve misafir ülke temsilcisi sağ tarafa oturtulur.
Ayin ve Laiklik Tartışmaları
Laiklik iddiası: Papa'nın İstanbul ve İznik'te ayin düzenlemesinin Anayasa'daki laiklik ilkesine aykırı olduğu iddialarına karşılık, Türkiye'nin Anayasa ile güvence altına alınmış din ve vicdan özgürlüğüne sahip laik bir devlet olduğu vurgulandı. Yabancı devlet başkanlarının kendi inançları doğrultusunda ülkemiz sınırları içinde ibadet etmeleri, laikliğe aykırılık değil; laikliğin gereği olan çoğulculuk ve hoşgörünün bir yansımasıdır.
İznik ayini iddiası: Papa'nın İznik'teki ayininde ortaya "korkunç" videolar çıktığı iddiaları da gerçeği yansıtmıyor. Dolaşımdaki ayin görüntüleri ne Türkiye'ye aittir ne de günceldir. Söz konusu görüntülerin İspanya'da çekildiği tespit edildi.
Kültürel Miras ve Diplomatik İlişkiler
Kilise restorasyonu iddiası: Türkiye'de son dönemde '100'e yakın kilisenin yeniden restore edilmesinin' ülkenin Hristiyanlaştırıldığını gösterdiği iddialarına karşılık, farklı dinlere ve kültürlere ait eserlerin korunması ve ihyasının Türkiye'nin insanlığın ortak kültürel mirasını koruma politikası doğrultusunda yürüttüğü çalışmalar olduğu belirtildi.
Haçlı ve Roma Projesi İddiaları
Siyasi operasyon iddiası: Ziyaretin yeniden 'Haçlı ruhu' ve 'Roma projesi' kapsamında siyasi bir operasyon niteliğinde olduğu ve Fener Rum Patrikhanesini tüm Ortodoksların merkezi haline getirerek Türkiye-Rusya ilişkilerine zarar vermeyi amaçladığı iddiaları gerçek dışıdır. Papa XIV. Leo'nun Türkiye ziyareti, ne ülkemizin egemenliğine yönelik bir tehdit, ne de Türkiye'nin tarihsel kazanımlarını tartışmaya açan bir girişimdir.
Ekümenik statü iddiası: Papa'nın ziyaretinin Fener Rum Patrikhanesine "ekümenik" statüsü kazandırdığı iddiaları da doğru değil. Türkiye'nin Fener Rum Patrikhanesine tanıdığı statü Lozan anlaşmasında belirlenmiştir ve herhangi bir değişiklik söz konusu değildir.
Tarihsel Yasak İddiaları
Atatürk dönemi yasak iddiası: Atatürk döneminde Papaların Türkiye'ye girişinin yasak olduğu ve bu nedenle bugünkü iznin kırmızı çizgi ihlali olduğu iddiaları gerçeği yansıtmıyor. Cumhuriyet'in dış politika uygulamalarında dinî liderlerin ziyareti yasaklanmamış, diplomatik nezaket ve uluslararası teamüller esas alınmıştır. Ayrıca o dönemlerde Papaların herhangi bir ülkeye yurt dışı ziyareti olmamıştır.
Koro Kıyafetleri Tartışması
Kıyafet iddiası: Papa XIV. Leo'nun Türkiye ziyareti sırasında Cumhurbaşkanlığı Külliyesinde gerçekleşen törende Hatay Medeniyetler Korosunun kıyafetlerinin rahibe kıyafetlerine benzetilmesi iddiaları da gerçeği yansıtmıyor. Hatay Medeniyetler Korosu 2007 yılında kurulmuş olup koro üyeleri üç semavi dine mensuptur. Kurulduğu günden beri ulusal ve uluslararası platformlarda performans gösteren koro, sahne kıyafetlerini kendi tercihleri doğrultusunda belirlemekte ve çoğunlukla beyaz rengini kullanmaktadır.
Kültürel zenginlik vurgusu: Millet Kütüphanesi'nde sergiledikleri performanstaki kıyafet rengine özel bir anlam yüklemek doğru değildir. Bu performans, Türkiye'nin kültürel çeşitliliğinin ve hoşgörüsünün bir yansıması olarak değerlendirilmelidir.
