Peskov: ABD'nin 28 Maddelik Ukrayna Planını Resmen Görmedik
Peskov: ABD'nin 28 Maddelik Planını Görmedik

Kremlin Sarayı Sözcüsü Dmitriy Peskov, Amerika Birleşik Devletleri yönetiminin Rusya ile Ukrayna arasındaki savaşı sona erdirmek amacıyla hazırladığı iddia edilen 28 maddelik plana ilişkin önemli açıklamalarda bulundu. Peskov, düzenlenen günlük basın toplantısında, ABD'nin Rusya ile bu planı resmi olarak görüşmediğini teyit etti.

Resmi Bir Bildirim Alınmadı

Gazetecilerin, söz konusu plana dair resmi bir bildirim alınıp alınmadığı sorusunu yanıtlayan Peskov, "Hayır, resmi olarak hiçbir şey almadık" ifadelerini kullandı. Peskov, "Bazı yenilikler görüyoruz. Ama resmi olarak hiçbir şey almadık. Ve bu konular hakkında herhangi bir somut temasa geçilmedi" diyerek, müzakerelerde resmi bir sürecin başlamadığının altını çizdi.

Planın Tartışmalı Şartları ve Avrupa'nın Tepkisi

ABD yönetiminin hazırladığı iddia edilen barış planının detayları, uluslararası kamuoyunda tartışma yarattı. Planın maddeleri arasında, Ukrayna'nın Donbas bölgesinin tamamından vazgeçmesi ve yaklaşık 1 milyon personelden oluşan ordusunu 600 bin askerle sınırlandırması gibi şartların yer aldığı belirtiliyor.

Ukrayna'nın Avrupalı müttefikleri ise bu koşulları "teslimiyet" olarak değerlendiriyor. Plan kapsamında Rusya'ya verilmesi öngörülen tavizler arasında ise Kırım, Luhansk ve Donetsk'in ABD tarafından fiilen Rus toprağı olarak tanınması ve Ukrayna güçlerinin kontrol ettikleri Donetsk bölgesinin bir kısmından çekilmesi bulunuyor.

Öte yandan planda, taraflar arasında bir saldırmazlık anlaşması imzalanması, NATO'nun Ukrayna'ya asker konuşlandırmayacağının taahhüt edilmesi ve Rusya'nın küresel ekonomiye yeniden entegre edilerek yaptırımların kaldırılması da yer alıyor. Ayrıca, Rusya'nın G8'e (şu anda G7) yeniden katılması için davet edileceği ve ABD'nin Moskova ile enerji, doğal kaynaklar, altyapı, yapay zeka ve Arktik'te nadir toprak metallerinin çıkarılmasını kapsayan kapsamlı bir anlaşma imzalayacağı ifade ediliyor.

Avrupa'dan Acil Toplantı

Bu gelişmelerin ardından Avrupalı liderler harekete geçti. ABD'nin 28 maddelik planı ve son durumu ele almak üzere video konferans yoluyla acil bir toplantı düzenlenmesi kararlaştırıldı. Bu toplantı, Avrupa'nın söz konusu barış planına sıcak bakmadığını ve sürece ilişkin derin endişeler taşıdığını gösterdi.