Polonya Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski, Rusya'nın Ukrayna savaşını kazanması halinde bir sonraki hedefin Polonya olacağını belirterek tarihi bir uyarıda bulundu. "Yeniden Rus sömürgesi olmaktansa ot yeriz" ifadelerini kullanan Sikorski, ülkesinin Rus tehdidine karşı hazırlıklı olduğunu vurguladı.
Tarihi Uyarı ve Rus Tehdidi
İngiltere merkezli "The Rest is Politics" adlı podcast programına konuk olan Sikorski, Ukrayna-Rusya savaşının geleceği ve bölge güvenliğine ilişkin önemli açıklamalar yaptı. Radoslaw Sikorski açıklamasında, "Eğer (Rusya Devlet Başkanı Vladimir) Putin Ukrayna'yı fethetmeyi başarırsa, sırada biz oluruz. Rusya'nın yeniden sömürgesi olmaktansa ot yeriz" dedi.
Polonya'nın tarihte Çarlık Rusyası ve Sovyetler Birliği dönemlerinde Rus yönetimi altında kaldığı dönemlere atıfta bulunan Sikorski, "Bu daha önce de oldu" ifadelerini kullanarak tarihi tecrübelerin kendilerini uyardığını belirtti.
Polonya'nın Savunma Yatırımları ve AB İşbirliği
Sikorski, Polonya'daki kamuoyunun Rus yayılmacılığı tehdidine karşı duyduğu endişenin, ülkenin savunma harcamalarının bu denli yüksek olmasının ve diğer alanlardaki fonlardan feragat edilmesinin nedeni olduğunu açıkladı.
Avrupa Birliği'nin ortak savunma konusunda daha yakın işbirliği yapması gerektiğini vurgulayan Sikorski, "AB'nin kendi savunma kapasitesine sahip olmasından yanayım, böylece her kriz durumunda ABD'yi yardıma çağırmak zorunda kalmayız" dedi. Sikorski, egemenliğin her üye ülkede ayrı ayrı bulunması nedeniyle Birliğin "senkronizasyon sorunu" yaşadığını da sözlerine ekledi.
Ukrayna'nın Geleceği ve AB Üyeliği
Polonya Dışişleri Bakanı, Ukrayna'nın savaşın üç yıl daha sürmesine hazırlıklı olduğunu ancak Rusya'nın bu kadar uzun süre dayanabileceğine inanmadığını ifade etti.
Ukrayna'nın AB üyeliği konusuna da değinen Sikorski, Macaristan'ın mevcut itirazlarına rağmen Ukrayna'nın "önümüzdeki on yılın başında AB üyesi olacağına" inandığını belirtti. Bu açıklama, Ukrayna'nın Avrupa entegrasyonu sürecine verilen desteği gösterdi.
12 Kasım 2025 tarihinde yayınlanan programda yapılan bu açıklamalar, Doğu Avrupa'nın güvenlik endişelerini ve Rusya tehdidine karşı bölge ülkelerinin hazırlık düzeyini gözler önüne serdi.