Putin ve Çin Başbakanı Li Qiang'dan Stratejik İş Birliği Mesajı
Putin ve Çin Başbakanı stratejik iş birliğini görüştü

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, Çin Başbakanı Li Qiang ile Kremlin Sarayı'nda önemli bir görüşme gerçekleştirdi. İki ülke arasındaki stratejik ortaklığın derinleştirilmesinin ele alındığı buluşmada, ekonomik iş birliğinin geliştirilmesi ana gündem maddesi oldu.

Ekonomik İş Birliğinde Rekor Hedef

Görüşmede dikkat çeken açıklamalar yapan Putin, iki ülke arasındaki ticaret hacminin geçen yıl 240 milyar doların üzerine çıkarak rekor kırdığını vurguladı. Rus lider, bu başarının ardından ekonomik iş birliğini daha da geliştirmeye kararlı olduklarını ifade etti.

Putin'in dikkat çeken sözleri şöyle oldu: "Ticari ve ekonomik işbirliğimizi olumsuz dış etkilerden güvenilir bir şekilde korumamız önemli. Onaylanan uzun vadeli planlara uygun bir şekilde bu işbirliğini geliştirmeye devam edeceğiz."

Vize Kolaylığı ve Stratejik Projeler

Görüşmede, Çin'in Rus vatandaşları için vize uygulamasını kaldırması da memnuniyetle karşılandı. Putin, bu kararın halklar arasındaki temasları güçlendireceğini belirterek, yakın gelecekte Çin vatandaşları için de benzer bir uygulama başlatacaklarını açıkladı.

İki ülke arasındaki iş birliğinin boyutları şu alanları kapsıyor:

  • Enerji sektöründe ortak projeler
  • Sanayi alanında teknoloji transferi
  • Uzay araştırmalarında iş birliği
  • Tarım sektöründe ortak yatırımlar

Putin, bu projeler sayesinde ilişkilerin "yeni bir seviyeye" ulaştığının altını çizdi.

Küresel Etkiler ve Gelecek Beklentileri

18 Kasım 2025 tarihinde gerçekleşen görüşme, uluslararası arenada dikkatle takip ediliyor. İki güçlü ülke arasındaki bu stratejik buluşmanın, küresel ekonomik denge üzerinde önemli etkileri olması bekleniyor.

Uzmanlar, Rusya ve Çin'in dış etkenlere karşı korunaklı bir ekonomik iş birliği modeli geliştirmeye çalıştığını belirtiyor. Bu iş birliğinin, önümüzdeki dönemde uluslararası ticaret dengelerini şekillendirmede kilit rol oynaması öngörülüyor.

Görüşmenin, iki ülke arasındaki diplomatik ve ekonomik ilişkilerin daha da güçlendirilmesi yönünde somut adımların atılmasına zemin hazırladığı değerlendiriliyor.