
Uluslararası diplomasinin soğuk rüzgarları bu kez İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich'i vurdu. Fransız ve İngiliz yetkililer, kendisiyle bir araya gelmek için türlü bahane üretti – resmen görüşmekten kaçındılar.
Olaylar, Smotrich'in yurtdışı temasları kapsamında Fransa'ya gitmesiyle başladı. Fakat Paris'teki yetkililer adeta görünmez olmuştu. Fransız Dışişleri Bakanlığı'ndan yapılan açıklama, durumu netleştirdi: "Bakan düzeyinde herhangi bir görüşme planlanmamıştır." Bu, diplomatik dilde "Sizi istemiyoruz" demenin en kibar haliydi.
İngiltere'den Sert Ret
Fransa'dan sonra İngiltere'ye geçen Smotrich'in kaderi de farklı olmadı. Londra'daki yetkililer, İsrailli bakana adeta soğuk duş etkisi yaratacak bir cevap verdi: "Smotrich ile görüşmeyi reddediyoruz." İngiliz hükümet sözcüsü, "soykırımı savunan ifadeleri" gerekçe göstererek bu kararın arkasında durdu.
Peki, bu kadar sert tepkiye ne sebep olmuştu? Smotrich, daha önce Filistinlilere yönelik tartışmalı açıklamalar yapmış, hatta bir Arap kasabasının "yerle bir edilmesi gerektiğini" söylemişti. Bu sözler, uluslararası arenada büyük yankı uyandırmıştı.
Diplomaside Yalnızlaşma
İsrail'in aşırı sağcı bakanı, aslında dünya liderleriyle görüşmek için yola çıkmıştı. Ancak karşısında kapılar kapandı – hem de birbiri ardına. Fransa'dan dönen Smotrich, İngiltere'de de aynı soğuk karşılamayla yüzleşmek zorunda kaldı.
Bu durum, İsrail'in uluslararası arenada giderek yalnızlaştığının da bir göstergesi. Batılı müttefikler bile artık aşırı söylemleri olan isimlerle masaya oturmaktan kaçınıyor. Smotrich örneği, bu yalnızlaşmanın ne kadar derinleştiğini gözler önüne seriyor.
Diplomatik kaynaklar, İngiliz yetkililerin Smotrich ile görüşmeyi "uygun bulmadıklarını" ve hatta temas bile kurmak istemediklerini belirtiyor. Fransız tarafı ise daha ilk aşamada mesafeli durmayı tercih etmiş.
Sonuç olarak, İsrailli bakanın Avrupa turu beklenenden çok daha farklı sonuçlandı. Kimse onunla görüşmek istemedi – bu, diplomatik dilde söylenebilecek en ağır ret cevaplarından biriydi. Uluslararası ilişkilerde söylemlerin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha hatırlatan bu olay, İsrail'in dış politikada yaşadığı zorlukları da gözler önüne serdi.