Uluslararası diplomasi sahnesinde bugünlerde iyice ısınan bir konu var: İsrail ve Fransa arasındaki gerginlik. Kim derdi ki, iki müttefik ülke arasında böyle bir diplomatik kriz patlak verecek?
İsrail hükümeti, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron'un resmi ziyaret planlarını adeta reddetti. Evet, yanlış duymadınız – ret. Resmi bir onay vermediler. Bu, diplomatik teamüllere pek uymayan, oldukça sıra dışı bir hamle.
Peki neden? İsrailli yetkililer, Macron'un son dönemdeki açıklamalarını ve tutumunu 'İsrail yanlısı bulmuyor' diyor. Özellikle Gazze ve İran konusundaki söylemleri, İsrail'de ciddi rahatsızlık yaratmış durumda.
Gerginliğin Perde Arkası
Aslında bu gerilim birdenbire ortaya çıkmadı. Son aylarda Fransa'nın İran'la nükleer müzakerelerdeki rolü ve Gazze'deki çatışmalara yönelik eleştirileri, İsrail'deki hükümet çevrelerinde tedirginlikle karşılanıyordu. Macron'un 'denge politikası' İsrail'de 'tarafsızlık' olarak yorumlandı – ve müttefiklerden beklenen bir tutum değildi bu.
İsrail Dışişleri Bakanlığı'ndan bir yetkili, ismini vermeden yaptığı açıklamada, "Fransa'nın son dönemdeki tutumu maalesef dostane değil" diye ekliyor. "Böyle bir atmosferde üst düzey ziyaretler yapılamaz."
Fransa tarafı ise – en azından şimdilik – resmi bir yorum yapmaktan kaçınıyor. Élysée Sarayı'ndan gelen ilk sinyaller, "diplomatik kanallardan görüşmelere devam edildiği" yönünde. Ama bu ret, Paris'te hiç de hoş karşılanmamış olmalı.
Peki Ya Sonra?
Bu olay, uluslararası ilişkilerdeki ittifakların aslında ne kadar kırılgan olabildiğini bir kez daha gösterdi. Ortadoğu'nun karmaşık siyasetinde, dengeler bir anda değişebiliyor. Fransa ve İsrail arasındaki bu gerginlik, bölgedeki diğer aktörleri de etkileyebilir mi? Muhtemelen evet.
Şimdi gözler, iki ülkenin bu diplomatik krizi nasıl yöneteceğinde. Soğukkanlılık mı üstün gelecek, yoksa gerilim daha da tırmanacak mı? Zaman gösterecek…
