
İsrail'in son dakika hamlesi, Ortadoğu barış sürecini yeniden belirsizliğe sürüklüyor. Hükümetin, Filistin'i devlet olarak tanıma olasılığını askıya alma niyeti, adeta bir soğuk duş etkisi yarattı. Kimileri bu kararı 'barışa vurulmuş bir darbe' olarak yorumlarken, uluslararası diplomasi çevrelerinde de ciddi bir tedirginlik havası esmeye başladı.
Aslında durum hiç de basit değil. İsrail hükümeti, bu kararıyla neyi amaçlıyor tam olarak? Sadece iç politika manevraları mı, yoksa bölgesel stratejisinde köklü bir değişikliğe mi gidiyor? Sorular artarken, cevaplar ise belirsizliğini koruyor.
Uluslararası Tepkiler ve Diplomatik Dalgalanma
Bu gelişme, özellikle İspanya ve İrlanda gibi AB üyesi ülkelerin Filistin'in devlet statüsünü tanıma yönündeki çabalarıyla çakışınca, işler iyice karıştı. Norveç'in de bu yöndeki niyeti, diplomatik arenada yeni bir gerilim alanı oluşturdu. İsrail Dışişleri Bakanlığı'nın bu ülkelere gönderdiği sert uyarı mektupları, durumun vahametini gözler önüne seriyor.
Mektuplarda, İsrail'in bu tür tek taraflı kararları 'barış sürecine yönelik doğrudan bir saldırı' olarak gördüğü belirtiliyor. Hatta daha da ileri gidilerek, bu hamlelerin 'bölgesel istikrara ve İsrail'in güvenliğine yönelik ciddi bir tehdit' oluşturduğu iddia ediliyor. Oldukça güçlü ifadeler bunlar.
İki Devletli Çözüm: Hayal mi, Gerçeklik mi?
Aslında mesele sadece tanıma meselesi değil. İsrail'in bu tavrı, onlarca yıldır süren iki devletli çözüm umutlarını da zedeliyor. Filistin tarafı, bu gelişmeyi 'barış sürecinin önünü kesmeye yönelik kasıtlı bir politika' olarak nitelendirirken, uluslararası gözlemciler de endişelerini gizlemiyor.
Peki ya sonrası? Bu karar, bölgede yeni bir gerilim dalgasının başlangıcı mı olacak? Yoksa taraflar masaya dönmek için yeni bir yol mu bulacak? Şu an için her şey belirsiz. Ancak bir gerçek var ki, barış için diyalog kapılarının açık kalması her zamankinden daha önemli.
İsrail'in iç siyasetindeki gelgitlerin bölgesel diplomasiyi bu kadar etkileyeceği kimin aklına gelirdi ki? Ama görünen o ki, Ortadoğu'da sürprizler asla bitmiyor. Barış umutları ise inatla varlığını sürdürüyor, tüm engellere rağmen.